22. Hukuk Dairesi 2017/9737 E. , 2018/1629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; müvekkilinin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yaptığı ihalelere katılmak suretiyle iş aldığını, her yıl ihale başında ve sonunda çalıştırdığı işçileri Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirmek için ayrı bir işyeri dosyası ile işletme kaydı bildirildiğini, davacının 2009 yılında işyerinde çalışmaya başladığını, ihale süresi bitiminde çıkışının verilerek, yeni ihale ile işe girişinin yapıldığını, ihale süresinin 31/07/2012 tarihinde dolduğunu ve yeni ihale alınamadığının davacıya bildirildiğini, bu tarihte sigorta kaydının sonlandırıldığını, kaydının merkez işyerine geçici olarak aktarıldığını, yapmakta olduğu işe geçici olarak ihtiyaç olmadığından birikmiş olan yıllık izinlerinin bu sürede kullandırılmak istendiğinin davacıya bildirildiğini, ayrıca işi bırakmak istemesi halinde gelip tüm alacaklarını alıp istifa dilekçesi vermesinin ihtar edildiğini, çoban olarak görev yapan davacının günlük toplam 6 saat çalıştığını, işin niteliği gereği fazla çalışmasının olmadığını, tatil günlerinde de çalıştığını, sonradan ücretli izin kullandırılarak bunun telafi edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla" bakmaya devam olunur.
Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı İş Kanunu"na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, elli"den az işçi çalıştırılan (elli dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir iş yerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren aralarındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde elli dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 79. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1-Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2-Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3-Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4-Bir iş yerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanunu"na tabidir.
Yargıtay İçtihatların Birleştirilmesi Genel Kurulunun 23.05.1960 tarihli ve 11-10 ile 10.05.1974 tarihli ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece re"sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Dosya içeriğine göre; davacının davalıya ait işyerinde 01/08/2012 tarihine kadar çalıştığını iddia ettiği, mahkemece gerekçeli kararda davacının iş sözleşmesinin 24/08/2012 tarihinde davalı işverenlikçe usulsüz ve haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiği belirtilmesine karşın, hükümde 01/08/2012 (maddi hata yapılarak 01/08/2008) tarihinin akdin fesih tarihi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde koyun bakımı (çobanlık) görevinde çalıştığı taraflar arasında uyuşmazlık dışıdır. Mahkemece yukarıdaki ilkeler ve kanun hükümleri çerçevesinde araştırma ve değerlendirme yapılıp öncelikle fesih tarihi netleştirilerek, bu tarih itibariyle işyerinde elliden fazla sayıda işçi çalışıp çalışmadığı ve buna
bağlı olarak davanın 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesi kapsamında iş mahkemesinin görev alanında kalıp kalmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir değerlendirme yapılmadan doğrudan davanın esası hakkında hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.