22. Hukuk Dairesi 2018/189 E. , 2018/1647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Yol İş Sendikası üyesi olan müvekkilinin davalı kurum tarafından ... ... kayak merkezinde bulunan tesislerin çalıştırılması için görevlendirildiğini, kış sezonu boyunca haftanın 7 günü söz konusu gondol lift tesislerinde çalıştığını, söz konusu tesislerin kayak federasyonuna ait iken Gençlik ve Spor Bakanlığı"na devredildiğini, davacının çalışmalarının puantaj çizelgeleri ile sabit olduğunu, ayrıca ara dinlenmesi ve Toplu İş Sözleşmesinin 27. maddesine göre çalışma süresinden sayılan molanın da verilmediğini ileri sürerek hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ESKİ Genel Müdürlüğü vekili, davacının iddialarını yerinde olmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı Gençlik Spor Genel Müdürlüğü vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davalı ESKİ Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
12/11/2012 tarihli 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesinin 2. ve 5. fıkraları ile ... İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği dava devam ederken sona ermiştir.
6360 sayılı Kanun"un 3. maddesinin 2. fıkrasıyla; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan İl özel İdareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel idarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu İl Özel idarelerinin mahkemelerde süren davalar ile İl Özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan İl Özel idareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda İl Özel idaresine karşı açılan davalarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara devredildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek davalı sıfatının kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.
Tüzel kişiliği sona eren İl Özel idarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzenleyen 6360 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere Vali tarafından, bir Vali Yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili Belediye başkanlarının katılımıyla Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kurulacağı, bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel idarelerinin; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanun"un yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde Valiliğe bildireceği, bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmalarının İçişleri Bakanlığı"nın onayına bağlı olduğu, 5. fıkrasında ise tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Valiliklere, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına, Büyükşehir Belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya İlçe Belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işleminin, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı, Maliye Hazinesine devredilen taşınmazların Kanun"un yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun"un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köy Tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanların; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına, Büyükşehir Belediyelerine, Büyükşehir Belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve İlçe Belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Dairemizin 13.11.2017 tarih 2015/19922 esas 2017/24741 karar sayılı noksan ikmali kararı üzerine dosyaya sunulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Kararında davacının devredildiği kurumun, Dairemizin incelemesinden geçen 2018/187, 188 ve 190 esas sayılı dosyalardan farklı olarak, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu belirtilmektedir. Bu açıklamalar ışığında, mahkemece davanın gerçek hasma yöneltilmesi temin edilmeden, davalılardan ... Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü"ne karşı yargılamanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Yukarıdaki düzenlemeler kapsamında, mahkemece husumetin kime yöneltilmesi gerektiği belirlenmeli, daha sonra davacıya bu hususta süre verildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekmektedir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.