3. Hukuk Dairesi 2014/9067 E. , 2015/909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 3.TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2013/821-2014/256
Taraflar arasında görülen geçici su aboneliği sağlanması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin konutuna su aboneliği talep ettiğinde davalı idarece müteahhidin iskan işlemlerini tamamlamadığı gerekçesiyle abonelik verilmediğini, mağduriyetinin giderilmesi yönünden su akışının sağlanması için ihtiyati tedbiren abonelik tesisine, dava sonucunda da geçici abonelik işleminin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını, statik rapor ve iskan müracaat yazısı ile birlikte şahsen başvuru halinde abonelik yapılabileceğini, hesap kesme işlemi yapıldığında abonelik işlemlerinin yapılabileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; İmar Kanununun geçici 11.maddesi gereğince, su aboneliği tesisi yönünden yapı ruhsat tarihinin 31.12.2009 tarihli olduğu gerekçesiyle, Yasa gereğince 26/07/2008 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatı nazara alınarak geçici su abonelik tesisi için yasal şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, geçici su aboneliği sağlanması istemine ilişkindir.
3194 sayılı İmar Kanununun Yapı kullanma izni başlıklı 30.maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31.maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir."hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır.
Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece, yapı ruhsat tarihinin 31.12.2009 tarihli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece esas alınan yapı ruhsatının dava konusu taşınmaza ait olmadığı, mahalle ve ada numarasının farklı olduğu anlaşılmakla, davaya konu meskenin bulunduğu taşınmaza ait ilk yapı (inşaat) ruhsatı dikkate alınarak ve bu ruhsatın tarihi, tam olarak araştırılıp saptanarak, hasıl olacak sonuca göre ve yukarıda açıklanan ilkeler ışığında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.