Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8987
Karar No: 2015/919
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8987 Esas 2015/919 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/8987 E.  ,  2015/919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/02/2014
    NUMARASI : 2013/225-2014/62

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların murisi N.. G.."ın müvekkili şirketin abonesi olduğunu, aboneliğin bulunduğu C.. pasajında bulunan kundura mağazasına ait enerji bedeline ilişkin faturaların ödenmemesi üzerine şirket abonesi N.. G..hakkında Sakarya 6.İcra Müdürlüğünün 2009/774 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takip dosyasında yapılan işlemler sırasında borçlu abonenin takip tarihinden önce vefat ettiğinin tespit edildiğini, borçlu abonenin vefat etmiş olması nedeni ile mirasçıları hakkında Sakarya 4.İcra Müdürlüğünün 2012/8394 sayılı takibinin başlatıldığını, mirasçı olan davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, alacaklarının varlığı ile ilgili elektrik faturalarının mevcut olduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek, itirazın iptaliyle %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar cevap dilekçelerinde, babalarına ait olduğu söylenen elektrik aboneliğinin 01/01/1999 yılında babaları tarafından B.. Y..isimli kişiye devredildiğini, babalarının aboneliğin devri konusunda yaptığı uyarıları ne kurumun ne de devralan kişinin önemsemediğini, babalarının 04/12/2002 tarihinde vefat ettiğini, 2002 yılında vefat eden babaları adına 2007 tarihinden başlayarak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu bedeli kabul etmelerinin mümkün olmadığını, babalarının işyerini 2000 tarihinde terk ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalılar vekili ise, abonelik sözleşmesinin ölümle sona erdiğini, borcun, murisin ölümünden 5-7 yıl sonrasına ait olduğunu, elektriğin ödenmeyen borçlar nedeniyle kesilmesine rağmen murisin talebi olmadan tekrar enerji verildiği, aylarca borç ödenmemesine rağmen davacının yasal süresinde elektriği kesmediği, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak talebinde bulunamayacağını, tanık beyanlarına göre de elektriğin davalılar tarafından kullanılmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, davalıların murisinin dava konusu taşınmazı işlettiği, elektrik aboneliğinin davalıların murisi adına olduğu ve murisin 2002 yılında öldüğü, borcun 2007-2009 tarihleri arasını kapsadığı, her ne kadar ölü kişi adına abone sözleşmesi var ise de, bu borcun tarafının davalılar olmadığı, 2007-2009 tarihleri arasında dükkanı kullananın başka bir kişi olduğu, davalılara yönelmenin hakkın kötüye kullanılması olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, 2007-2009 yıllarına ait 15 adet fatura ve 1 adet taksitlendirilmiş tahakkuk nedeniyle abonelik sözleşmesinin tarafı olduğu ve 1999 yılında aboneliğe konu işyerini üçüncü kişiye devrettiği iddia edilen ve 2002 yılında vefat etmiş olan kişinin mirasçılarına karşı yapılan takibe vaki itirazın iptali istemidir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 599.maddesine göre; “Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler”. 605. maddeye göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır”. 606. maddeye göre; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar”. 610. maddeye göre; “Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur”. 640. maddeye göre, "Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler". 641. maddeye göre; “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Ana ve baba veya büyük ana ve büyük baba ile birlikte yaşayan ve emeklerini veya gelirlerini aileye özgüleyen ergin çocuklar ile torunlara verilecek uygun miktardaki tazminat, bu yüzden terekenin borç ödemeden acze düşmemesi kaydıyla tereke borcu sayılır” hükümleri yer almaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
    Abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden davacıya karşı muris aynı zamanda miras reddedilmediğine göre Türk Medenî Kanununu zikredilen hükümleri gereğince davalılar davacıya karşı (mirasçı sıfatıyla) müteselsilen sorumludurlar.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle abonelik sözleşmesi celbedilerek, borcun ait olduğu tarih itibarıyla sözleşmenin devam edip etmediği belirlendikten sonra, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, davalı Nevcivan"ın elektriğin kesilmesine ilişkin başvurusu ve müterafık kusur hususu da değerlendirilerek, ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi