3. Hukuk Dairesi 2014/9003 E. , 2015/921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2013/367-2013/577
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalının ağır özürlü oğlu C.. Ö.."in bakıma muhtaç olduğunu bildirmesi üzerine yapılan araştırma sonucunda davalıya 2008 yılı Şubat ayından itibaren bakım ücreti ödendiğini, müvekkili kurumca yapılan değerlendirme sonucunda özürlünün kardeşinin 22.09.2010 tarihinde evlenmesi nedeniyle ailede kişi başına düşen gelirin arttığının anlaşıldığını, davalıya evde bakım ücretinin sonlandırıldığının bildirildiğini, davalının 22.09.2010 tarihinden itibaren kendisine yersiz olarak ödenen bakım ücretinin faiziyle birlikte hazineye geri ödenmesi için yapılan tebligata rağmen borcunu ödemediği iddiasıyla 8.214,02 TL nin 15.10.2010 tarihinden itibaren ödeme tarihleri dikkate alınmak suretiyle kademeli olarak işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, % 100 özürlü olan oğlu C.. Ö.."e bakım ücreti aldığını, Kurum görevlilerinin denetleme yapmadıklarını, diğer oğlunun evlenmesi nedeniyle kişi başına düşen gelirin artması halinde kendisinden bu ödemelerin tahsil edilmesi nedeninin bilgisizlikten kaynaklandığını, oğlunun halen bakıma muhtaç olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının oğlu C.. Ö.."in ağır özürlü olduğu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün onayı ile davalıya bakım ücreti bağlandığı, davalının kardeşi G.. Ö.."in 2010 yılında evlenerek müşterek haneden ayrıldığı, kurum elemanlarının yaptıkları denetimlerde G.."ın evden ayrılması nedeniyle davalının ailesinde kişi başına düşen aylık gelirin arttığının tespit edilmesi üzerine davalıdan çocuğun evlenme tarihinden itibaren kendisine ödenen bakım ücretinin iadesinin talep edildiği, iade gerçekleşmeyince bu davanın açıldığı, bakım ücretlerinin kişi başına düşen aylık ortalama gelirine göre ödendiği,
daha önceki yıllarda değerlendirme raporlarıyla aylık ortalama gelirin kişi bazında düşük olması nedeniyle ödemelere devam edildiği, 2010 ve 2011 yıllarında ise Gürkan"ın evden ayrılması nedeniyle kişi başına düşen aylık gelirin arttığı ve 2828 Sayılı Yasa gereğince net asgari ücretin 2/3"nden az olmaması nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemelerin sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu ve davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, 6.571,99 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, engelli çocuğun kardeşi G..Ö.."in 2010 yılında evlenerek müşterek haneden ayrıldığı, G..."ın evden ayrılması nedeniyle davalının ailesinde kişi başına düşen aylık gelirin artması nedeniyle fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği iddiasıyla evlenme tarihinden itibaren ödenen fazla bakım ücretinin 2828 sayılı Kanun gereğince iadesi istemidir.
Somut olayda, mahkemece, davalının oğlu G.. Ö.."in 2010 yılında evlenerek müşterek haneden ayrıldığı, Gürkan"ın evden ayrılması nedeniyle kişi başına düşen aylık gelirin arttığı ve 2828 Sayılı Kanun gereğince net asgari ücretin 2/3"nden az olmaması nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemelerin sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu kabul edilmiş olmakla birlikte, çocuğun evden ayrıldığı tarih tam olarak tespit edilmemiştir.
Öte yandan, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Nitekim, TBK m. 117.gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
Bu itibarla, davalının, çocuğunun evlendikten sonra hemen evden ayrılmadığı, 2012 yılının ortalarında evden ayrıldığı savunması gözetilerek, evden ayrılış tarihinin belirlendikten sonra sonucuna göre; önceki bilirkişi dışında, konusunda uzman bir bilirkişiden, denetime elverişli, açıklayıcı, ilgili mevzuat hükümlerine uygun rapor alınması, ayrıca; dosya kapsamına göre, ihtarın davalıya tebliğ edildiği tarihten 15 gün sonra davalının temerrüde düştüğü kabul edilip, temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik inceleme, araştırma ile karar verilmesi ve faizin ödeme tarihlerinden itibaren başlatılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.