3. Hukuk Dairesi 2014/8678 E. , 2015/931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAĞIZMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/192-2013/355
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, maliki bulunduğu 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ile kendisine ait olduğunu zannettiği 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerine meyve ağaçları diktiğini, ancak dava dışı hazinenin maliki bulunduğu 5 parsel sayılı taşınmazı davalı idareye tahsis ettiğini, davalı idarece de taşınmaz üzerine afet konutları yapılmaya başlandığını, müvekkilinin gerek taşınmazın imarı için yaptığı giderler, gerekse taşınmazdaki ağaçların değeri nedeniyle 450.000 TL nin üzerinde zarara uğradığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, 20.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; hazineye ait taşınmazın afet konutları inşa edilmek üzere müvekkili idareye tahsis edildiğini, ancak davacının yapılan tebligata rağmen ağaçları sökmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 1981 yılında kesinleşen afet kadastrosu ile çapa bağlanan taşınmaza sonradan ağaç diken davacının iyiniyetli olmadığı, davalı idarenin ise konut yapımı için ağaçları sökmesi nedeniyle davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmesinin sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, başkasının arazisine ağaç diken davacının, ağaçların kesilmesi nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlığın; TMK"nun 729. maddesi yollamasıyla 722 ve devamı maddeleri gereğince çözümlenmesi gerekmektedir.
TMK. nun 729/1. maddesine göre; Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine yada kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır.
Aynı kanunun 723. maddesine göre; Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.
Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.
Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.
Açıklanan madde hükümleri uyarınca davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesinde iyi niyetli olup olmadığının mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
Somut olayda; davacının, afet kadastrosu sonucunda davaya dahil edilen hazine adına tescil edilen taşınmaza sonradan kendi fidanını diktiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı kötüniyetli zilyet konumunda olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Öyle ise, mahkemece; az yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, ağaçları keserek taşınmazda konutlar inşa eden davalı idarenin, bu eylemi sonucunda elde ettiği odunlar nedeniyle zenginleştiği kabul edilerek, bu nedenle uzman bilirkişiden elde edilen odunların bedeli ile ağaçların kesimi için yapılan zorunlu giderler konusunda rapor aldırılması, sonrasında ise odun bedelinden kesim giderlerinin mahsup edilmesi suretiyle davalı idarenin zenginleştiği miktarın tespit edilmesi ve uyuşmazlığın ulaşacak sonuç dairesinde çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.