21. Hukuk Dairesi 2016/9638 E. , 2017/2256 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 67.850,24 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/03/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, 25.01.2007 tarihli iş kazası sonucu sigortalının maluliyeti nedeniyle bakiye maddi tazminat alacağının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 67.850,24 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; taraflar arasında daha önce sonuçlanan... Anadolu 5. İş Mahkemesi’nin 2013/643 esas, 2014/293 karar sayılı dosyasında: davacının dava dilekçesinde 3.500 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiği, 23.03.2012 tarihli ıslah dilekçesinde ise 09.03.2012 tarihli hesap bilirkişi raporu üzerinden Kurumca bağlanan gelirin tüm peşin sermaye değerini tenzil ederek 118.154,83 TL tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ettiği ve birleşen davada 50.000 TL manevi tazminat talep ettiği, mahkemece verilen 17.04.2012 tarih 2010/907 Esas, 2012/332 Karar sayılı ilam ile 118.154,83 TL maddi tazminat ile 35.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilince kararın temyizi üzerine Dairemizin 16/04/2013 tarihli 2012/12514 Esas, 2013/7662 Karar sayılı ilamı ile pasif dönem hesabında asgari ücretin neti yerine asgari geçim indirimi eklenerek bulunan ücretin esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada hesap bilirkişiden alınan 21.10.2013 tarihli ek raporla işlemiş dönem hesabı 25.01.2014 tarihine güncellenmek ve peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmı tenzil edilerek tazminat alacağının 262.064,32 TL belirlendiği seçeneğe mahkemece itibar edilmek, ancak taleple bağlı kalınarak 118.154,83 TL maddi tazminata karar verildiği davalı tarafın temyizi üzerine kararın Dairemizce onandığı anlaşılmıştır.
İş bu davada ise davacının önceki kararda hüküm altına alınmayan ve son hesap raporuna göre tespit edilen 67.850,24 TL Bakiye Maddi Tazminat alacağı için istemde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda; taraflar arasında kesinleşen ... Anadolu 5. İş Mahkemesi’nin 2013/643 esas, 2014/293 karar sayılı dosyasında: alınan 09.03.2012 tarihli hesap bilirkişi raporuyla tazminat alacağının tespit edildiği ve davacı vekilinin 23.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle kurumca bağlanan gelirin tüm peşin sermaye değerini bu tazminat alacağından tenzil ederek 118.154,83 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu ve mahkemece 118.154,83 TL maddi tazminata 17.04.2012 tarihli karar ile hükmedildiği ve davacının bu kararı temyiz etmemiş olduğu anlaşılmakla, davacı lehine maddi tazminat alacağı 118.154,83 TL olarak kesinleşmiştir.
Bu nedenle mahkemece tavan maddi tazminat alacağı olarak tespit edilen 118.154,83 TL tutarındaki maddi tazminata daha önceki davada hükmedilmiş ve kararın da kesinleşmiş olması nedeniyle iş bu davanın kesin hüküm varlığı nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-i maddesi gereği usulden reddine karar verilmesi gerekirken; davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,Davalı yararına takdir edilen 1.480.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,