21. Hukuk Dairesi 2016/9648 E. , 2017/2257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 172.938,67 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/03/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, temyiz kapsam ve nedenleri ile kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 14.03.2007 tarihindeki iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı lehine 157.938,67 TL maddi tazminat ile 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ileyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı sigortalının davalı yanında pres operatörü olarak çalışırken, sol elini pres makinesine kaptırarak iş kazası geçirdiği, ... tarafından davacının maluliyet oranın %29 olarak tespit edildiği, davacı vekili tarafından 12.04.2010 tarihli celsede bu maluliyet oranın kabul edildiği, davalı itirazı üzerinde sırasıyla Yüksek Sağlık Kurulu, ... Kurumu 3. İhtisas Kurulu ile ... Kurumu Genel Kurulundan alınan raporlar neticesinde maluliyetinin %37 olarak belirlendiği, olayın gerçekleşmesinde davacının %25 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hükme esas 14.05.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda TRH 2010 bakiye ömür tablosu üzernden yapılan hesapta %37 oranındaki maluliyet oranı dikkate alınarak hesap yapıldığı anlaşılmıştır.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( ...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda; davacı sigortalının maluliyet oranının Kurumca %29 olarak tespit edilmesi üzerine, davacı vekili tarafından bu maluliyet oranın 12.04.2010 tarihli celsede kabul edildiğinin anlaşılması karşısında davalının itirazları neticesinde maluliyet oranının %37’ye ulaşmasından davacının yararlanamayacağı, %29 oranındaki maluliyet oranı yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hakkın oluştuğu gözetilerek bu oran üzerinden hesap yapılması gerekirken, usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde % 37 oranındaki maluliyet oranı üzerinden hesap yapılması ve hükme esas alınan hesap raporunda dairemizce kabul görmeyen bakiye ömür tablosunun esas alınması doğru olmamıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, %29 oranındaki maluliyet oranı yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek bu oranı dikkate alarak dairemizce kabul edilen ... bakiye ömür tablosu üzerinden maddi zararı hesaplatmaktan ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 1.480.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine ,
21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.