Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/44963
Karar No: 2018/1816
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/44963 Esas 2018/1816 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçersiz sebepsiz feshedildiğini belirterek, işe iade talep etmiştir. Mahkeme, iş sözleşmesinin geçersiz feshedildiğine karar vererek işe iade, tazminat ve diğer hakların ödenmesine hükmetmiştir. Davalılar bu kararı temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, davacının çalıştığı iş yerinin ev tipi sosyal hizmet birimi olup olmadığını araştırmak ve davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bulunup bulunmadığını belirlemek gerektiğine karar vermiştir. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesi, ev tipi sosyal hizmet birimlerinde çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamından çıkarıldığını belirtmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesi, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesi.
22. Hukuk Dairesi         2017/44963 E.  ,  2018/1816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, alt işveren işyerinde çalışan işçi sayısının otuzdan az olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 06/12/2016 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin alt işveren iş ortaklığı nezdindeki işine iadesine, işe başlatmama tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 06/12/2016 tarihli bozma ilamında, “...dava dilekçesinde davalı taraf olarak "...” gösterilmiştir. Ne var ki, söz konusu adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124/4. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, bu halde, davacı vekiline, adi ortaklık yerine, davalıları “... ... Taahhüt ve Eğitim Danışmanlık Ltd.Şti.” ve “... ... İnşaat Nak. Tem. Taah. İşl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.” şeklinde düzelterek değiştirmesi için uygun süre verilmeli, neticeye göre taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmelidir.” şeklinde bozma sebebine yer verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, belirtilen bozma sebebinin dikkate alınmaması ve bozma öncesinde olduğu gibi tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığın davanın tarafı görülerek yargılamaya devam edilmesi hatalıdır. Bozma ilamına uyma kararı verilmesine göre, artık bozma doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğmuştur. Anılan sebeple, davacı vekiline, tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık yerine, ilgili davalıları “... ... Taahhüt ve Eğitim Danışmanlık Ltd.Şti.” ve “... ... İnşaat Nak. Tem. Taah. İşl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.” şeklinde düzelterek değiştirmesi için uygun süre verilmeli, neticeye göre her bir tüzel kişilik bakımından ayrı ayrı taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmelidir.
    Diğer taraftan, Dairemizin 06/12/2016 tarihli bozma ilamında, gerekçeli karar başlığında, ilgili davalının “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” şeklinde yazılması gerekirken, “... ... Evleri Çocuk ve Kız Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü izafeten Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” şeklinde yazılmış olmasının hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmesine rağmen, söz konusu bozma sebebinin de dikkate alınmaması hukuka aykırıdır.
    Kabule göre de, davalı Bakanlık vekili, bozmadan sonraki yargılamada, davacının çalıştığı işyerinin ev tipi sosyal hizmet birimi sınıfından olduğunu ileri sürmüştür. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 16. maddesinin son fıkrasında “Ev tipi sosyal hizmet birimleri, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamındadır.” denilmek suretiyle, ev tipi sosyal hizmet birimlerinde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu kapsamından çıkarılmıştır. Her ne kadar, davacı işçinin çalıştığı işyerinin ev tipi sosyal hizmet birimi olduğuna yönelik savunma ilk defa bozmadan sonraki yargılamada ileri sürülmüş ise de, bu yön olaya uygulanacak kanunun belirlenmesi noktasında önem taşıdığından yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekli hususlardandır. Bu halde, davacının çalıştığı işyerinin ev tipi sosyal hizmet birimi olup olmadığı noktasında araştırma yapılmalı ve dolayısıyla davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
    Yukarıda yazılı sebeplerle, öncelikle taraf teşkili usulüne uygun şekilde sağlanmalı; ardından davacının çalıştığı işyerinin ev tipi sosyal hizmet birimi olup olmadığı noktasında araştırma yapılması suretiyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bulunduğunun tespit edilmesi halinde, esasa girilerek, feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi