Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1948
Karar No: 2021/4994
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1948 Esas 2021/4994 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bir taşınmaz mülkün niteliği ve kullanım süresinin tespiti için yapılan davada, bilirkişilerin raporu ve yerel bilirkişinin yaşı itibariyle taşınmazın evveliyatını bilemeyecek durumda olması sebebiyle, kadim mera araştırması yapılması gerektiği belirtildi. Bu kapsamda stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilerek incelenmesine, uzman bilirkişi kurulu tarafından inceleme yapılmasına ve yerel bilirkişilerin tespit edilerek keşif yerinde dinlenmelerine karar verildi. Mahkemece, verilen bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan yargılamanın sonucunda, davanın bir kısmının kabulüne ve davalı Adıyaman Valiliği yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verildi. Ancak, kararın açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde infaz edilmesi gerektiği vurgulandı ve konuyla ilgili kanun maddesi detaylı olarak açıklandı. Aynı zamanda, dava konusu taşınmaz parsellerinin açık şekilde belirtilmeksizin iptal ve tescil kararı verilmesinin tereddüte yol açacağı ve vekalet ücretine hükmedilmesi gereken davalı Adıyaman Valiliği yönünden hatalı değerlendirme yapıldığı ifade edildi.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi
- HMK'nun 243, 244, 259, 290/2 ve 261. maddeleri
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/1948 E.  ,  2021/4994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "... bilirkişi raporunda, teknik bilirkişilerin hükme esas alınan rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısmın arpa ekili olduğu, (B) harfi ile belirtilen kısımın ise kapama bağ vasfında bulunduğunu açıklandığı halde taşınmazın dava tarihinden geriye en az kaç yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığının açıklanmadığı, taşınmazda bağ vasfında bulunan kısımda kaç adet bağ omcası bulunduğunun ve bağ omcalarının yaşlarının belirtilmediği, dolayısı ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi bakımından tereddüt oluştuğu, ayrıca keşifte dinlenilen yerel bilirkişi’nin yaşı itibari ile taşınmazın evveliyatını bilmesinin mümkün olmadığı bu durumda kadim mera araştırmasının da yetersiz olduğu, diğer taraftan taşınmazın niteliğinin tespiti bakımından tapulama çalışmaları sırasında uygulanan tapu kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne okuduğu konusunun üzerinde de durulmadığı açıklanarak dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ait (1975-1985) stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilerek ve bu fotoğrafların stereoskopla veya uygun yöntemlerle incelenmesi, ... mühendisi bilirkişisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği, kullanım süresinin ne zaman başladığı, taşınmaz üzerindeki bağ omcalarının sayısı ve yaşlarının belirlenmesine çalışılması, taşınmazın öncesinin kadim mera niteliğinde olup olmadığının araştırılması bakımından, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, komşu köylerden yaşları nizalı taşınmazın evveliyatını bilebilecek durumda, olabildiğince yaşlı yerel bilirkişiler tespit edilmesi, tespit edilen komşu köy ile diğer yerel bilirkişileri ile tüm taraf tanıklarının HMK.nun 243 ve 244.maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, aynı kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların mümkün olduğunca keşif yerinde dinlenmeleri, dava konusu taşınmazın öncesinde ne niteliğinde bulunduğunun, taşınmazda kim yada kimler tarafından ne şekilde hangi tarihte imar-ihya çalışmalarına başlandığı, imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin, zilyetliğin dava tarihine kadar ne şekilde ve kim tarafından sürdürüldüğünün yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasındaki çelişkinin HMK.nun 261. maddesi gereğince giderilmesi, bundan başka komşu parsellere tapulama çalışmaları sırasında uygulanan tapu ve varsa vergi kayıtlarının keşifte uygulaması yapılarak nizalı taşınmaz yönünün ne ya da kim okuduğunun belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın, davalı ... Köy Tüzel Kişiliği yönünden kabulüne, davalı Adıyaman Valiliği yönünden ise pasif husumet yokluğundan reddine, teknik bilirkişiler İlhan Avcı ve ... tarafından ibraz edilen 27.10.2015 tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ve sarı renk ile gösterilen 35.054,47 metrekarelik, (B) harfi ve sarı renk ile gösterilen 13.162,64 metrekarelik ve (C) harfi ve sarı renk ile gösterilen 4.658,06 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... Valiliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince mahkemelerce verilecek hükmün, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infazı kabil olması gerekmektedir. Dava konusu taşınmaz bölümleri, dava tarihinde tescil harici olmakla beraber, yargılama sırasında 04.06.2009 tarihinde ihdasen kamu orta malı – mera vasfıyla sınırlandırıldığına göre, hüküm yerinde bu parselden sözedilmek suretiyle mera sicil kaydının iptaline ve bu kısımların davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, parsel numarası belirtilmeksizin iptal ve tescil kararı verilerek tereddüte neden olunması isabetsiz olduğu gibi, mera tahsis kararının iptali istemi ile açılan davada davalı Adıyaman Valiliği yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiğine ve sözü edilen davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi