MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ile ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R


Davacı vekili, .... köyü 179 ada 17 parsel sayılı taşınmazda bulunan F Blok 1 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin malik olduğunu, müvekkiline ait olan meskene yapılan tüm müdahalenin önlenerek eski hale getirilmesine ve siteye ait çöp konteynırlarının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine; .... köyü 179 ada 17 sayılı parselin fen bilirkişinin 11.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde kırmızı renkli boyalı gösterilen alandaki mevcut müdahalelerinin men’ine, bu kısımda kalan yapıların kal’ine, davacı tarafın çöp konteynırlarına ilişkin talebinin reddine, müdahale niteliğindeki belirtilen aykırılıkların giderilmesi için davalıya kararın kesinleşmesinden itibaren 15 gün süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacının, bağımsız bölümünün yanına davalıların araçlarını park etmek ve site çöp konteynırları koymak suretiyle yaptıkları müdahalelerinin önlenmesini ve eski hale getirilmesini istediği, anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davacının araç park edildiğini iddia edilen yerin bilirkişi raporuna göre F Blok 1 ile E Blok 2 nolu bağımsız bölümler arasındaki alan olduğu ve kilit taşı döşeli olduğu, bu alanın mimari projeye göre park alanı olmadığı ve sitede ayrıca otoparkın bulunduğu, keşif günü itibariyle çöp konteynırlarının davacı bağımsız bölümü yanında-veya önünde bulunmadığı, dosya içerisinde ise davalıların araçlarını davacının bağımsız bölümünün yanına park ettiklerine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, buna rağmen, mahkemece davanın bu yönden kısmen kabulüne karar verildiği ve bilirkişi raporuna atıf yapmak suretiyle hüküm kurulduğu ancak yargılama masraflarının paylaştırılmadığı anlaşılmaktadır.
1) Anataşınmazın ortak alanı ve davacının bağımsız bölümü yanına araç koymak suretiyle davalılar tarafından müdahale yapıldığına ilişkin dosya kapsamı ile somut delil bulunmamaktadır. Müdahalenin yapılıp yapılmadığı veya kim tarafından yapıldığı her türlü delille ispat edilebilir. Bu hususta tarafların tüm delilleri toplanıp, bildirilmesi halinde tanıkta dinlenmek suretiyle müdahalenin davalılar tarafından yapılıp yapılmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, davacının davasını ispat etmesi gerektiği de düşünülmeksizin davanın bu yönden kabulüne karar verilmesi,
2) 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen

hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde, bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması,
3) Davanın kısmen reddine karar verilmesine rağmen, yargılama masraflarının paylaştırılmaması,
doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.