19. Hukuk Dairesi 2018/3962 E. , 2019/2104 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/209-2017/975
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davalılardan ... yönünden reddine, davalılar ... ve (...) ... yönünden kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükümlerin asıl ve birleşen dosya davalısı (...) ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl dosya davacısı ... mirasçıları vekili ile birleşen dosya davacıları vekili Av. ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı ... (...) vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, davacı aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2011/13253 esas (2005/12739 eski esas) sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davacının takip dosyasından 2012 yılının Haziran ayında tesadüfen haberdar olduğunu, takibe dayanak senetlerin davacının imzası taklit edilmek suretiyle imzalanarak doldurulduğunu, davaya konu senetlerin her biri 20.08.2014 tanzim tarihli, 05.09.2004 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli, 20.09.2004 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli, 01.10.2004 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli, 22.10.2004 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli, 01.11.2004 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetler olduğunu, sahte senetlerde davacının keşideci olarak, davacının müteveffa ağabeyi ...’un ise alacaklı hamil olarak göründüğünü, senet arkasına ..."un yine imzası taklit edilerek "..." isimli şahsa senet ciro edilmiş göründüğünü, bu şahıstan da ... isimli şahsa ciro edilmiş halde senetlerin takibe konulduğunu, senetler üzerindeki imzaların ne davacıya, ne de müteveffa ağabeyi ..."a ait olmadığını, icra dosyasının ... tarafından açıldığını, daha sonra bu şahsın dosyayı 18.02.2010 tarihinde ..."a temlik ettiğini, dosyayı temlik alan bu şahsın ise dosyayı 19.12.2011 tarihinde ... (...) isimli şahsa temlik ettiğini bu şekilde dosyada iki defa alacaklı değiştiğini, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek davacının senetler sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine, davalı aleyhine % 20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davacılar vekili 22.10.2013 tarihli duruşmada, dava dilekçesindeki %20 icra inkar tazminatı talebini, takibin yeni yasadan önce yapılması sebebiyle %40’a ıslah ederek çıkardıklarını beyan etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, dava dilekçesinin henüz davalı ...’na tebliğ edilmediğini, davalının ... E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olduğu hususunun 25.04.2013 tarihli tebligat mazbatasında şerh edilmiş olduğunu, evvelemirde bu adrese tebligat yapılması ve davalı için vasi tayini yapılması gerektiğini, davaya konu icra dosyasının vekil sıfatıyla tarafınca takip edildiğini, fakat huzurdaki menfi tespit davasında öncelikle davalıya usule uygun tebligat yapılması gerektiğini, davalı ..."nun takibe konu alacağı usule uygun olarak icra dairesinde temlik almış olduğunu, dava konusu olan işlemler için daha önceden C. Savcılığı’na dilekçe verilerek şikayette bulunulmuş ise de, davalının herhangi bir kusurlu hareketi veyahut işlemi bulunmadığı için şikayet hakkında takipsizlik kararı verildiğini, huzurdaki dosyaya konu icra takibini usule uygun olarak devir ve temlik alan davalının yasal haklarının ihlal edildiğini, eğer dosyada davalının kusuru olmaksızın hatalı bir işlem yapılmış ise icra dairesine yönelik tazminat davası ikame edilmesinin söz konusu olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ..., kendisinin dava konusu edilen hususlarla ilgi ve alakasının bulunmadığını, kaldı ki davacı ve diğer iki davalıyla hiçbir ticari münasebetinin olmadığını, kendisinin kimliğinin kaybolduğunu, kimliğine yapıştırılan fotoğrafın kullanıldığını, bundan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, senetteki ciro imzalarının kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Asıl davada ..., davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece asıl davada davanın kabulüne yönelik olarak verilen 15.07.2014 tarihli ilk hüküm, Dairemizin 04.11.2015 gün, 2015/8049 E.-2015/14005 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Asıl dava hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu bozma kararı verilmesinden sonra, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/114 esas sayılı dava dosyası asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, vekil edenlerinin murisleri ... aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/13253 esas (eski 2005/12789 esas) sayılı dosyası ile muris ... aleyhine icra takibine geçildiğini, senetlerdeki ciro imzasının davacıların murisi olan ...’a ait olmadığını iddia ederek muris ... aleyhinde başlatılan İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/13253 esas sayılı takibine konu 05.09.2004 tarih 35.000,00-TL bedelli, 20.09.2004 tarih ve 50.000,00TL bedelli, 01.10.2004 tarih ve 20.000,00 TL bedelli, 22.10.2004 tarih ve 45.000,00 TL bedelli ve 01.11.2004 tarih ve 50.000,00 TL bedelli senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının ve senetlerin sahteliğinin tespitine, davalılar aleyhine % 40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı ..., davacı ve diğer davalıyla arasında hiçbir ticari ilişki olmadığını, kimliğinin kaybolduğunu ve anladığı kadarı ile kimliğine yapıştırılan fotoğrafın kullanıldığını, bundan dolayı da savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve belirttiği sebeple senetlerdeki ciro imzalarının kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece asıl davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, öncelikle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı dikkate alınarak gerekçe kısmında asıl ve birleşen dosya davalısı ..."tan, ... olarak bahsedileceğinin vurgulanmasına, daha sonra asıl dava içerisinde davalı ... yönünden kararın lehine bozulmuş olması da göz önüne alınarak dava tarihinden önce alacağın bu davalı tarafından temlik edilmiş olması nedeniyle pasif husumet ehliyetinin olmadığı ve bu nedenle bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, diğer davalılar ... ve ... yönünden ise hem asıl, hem birleşen davada aynı takip ve bu takibe konu senetlerin ön ve arka yüzünde bulunan borçlu ve ciranta imzalarının ... ve ..."un eli ürünü olmadıkları, senedin arka yüzündeki ciranta imzasının şeklen dahi gözle görülür şekilde farklı olduğu, söz konusu senetlerden dolayı borçlu bulunmadıklarının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davada, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/13253 esas sayılı (2005/12789 eski esas) dosyasında takibe konu her biri 20.08.2004 tanzim tarihli, 05.09.2004 vade tarihli 35.000,00 TL, 20.09.2004 vade tarihli 50.000,00 TL, 01.10.2004 vade tarihli 20.000,00 TL, 22.10.2004 vade tarihli 45.000,00 TL, 01.11.2004 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetler yönünden davacı muris ..."un borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan ... ve ..."ndan tahsiline, birleşen davada, davanın kabulüne, ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/13253 esas sayılı (2005/12789 eski esas) dosyasında takibe konu her biri 20.08.2004 tanzim tarihli, 05.09.2004 vade tarihli 35.000,00 TL, 20.09.2004 vade tarihli 50.000,00 TL, 01.10.2004 vade tarihli 20.000,00 TL, 22.10.2004 vade tarihli 45.000,00 TL, 01.11.2004 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetler yönünden davacı muris ..."un borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan ... ve ..."ndan tahsiline karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosya davalısı ... (...) vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davalısı ... (...) vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl dosya davacısı ... mirasçıları ile birleşen dosya davacıları yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davalısı ... (...)’ndan alınarak asıl dosya davacısı ... mirasçıları ile birleşen dosya davacılarına verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı ... (...)"dan alınmasına, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.