3. Hukuk Dairesi 2014/8677 E. , 2015/1131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ALAŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2010/409-2013/468
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilinin 12/05/1981 tarihli sözleşme ile.. Köyü Tüzel kişiliğinden Manisa, ... köyü 1029 parsel sayılı taşınmazı köy senedi ile satın alarak bedelini ödediğini ve yerin hukuki ve fiili anlamda zilyetliğini kazanarak üzerine tesis yaptığını,bu arada davalı köy tüzel kişiliğinin dava konusu taşınmazın kendi üzerinde olmadığı için müvekkiline tapuyu vermediğini, daha sonra Hazineden bu yeri devraldığını, ancak müvekkiline tapu intikali yapmadığını, Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/270 E sayılı dosyasıyla meni müdahale davası açıldığını davanın müvekkilini aleyhine neticelenerek kesinleştiğini, şu anda müvekkilinin taşınmazdan tahliyesinin istendiğini, müvekkilinin bin bir güçlükle temin ettiği para ile satın aldığı bu yeri o dönem mülkleri olmadığı halde bu yeri satan muhtar ve azaların hatalı davranışları ve buradan elde edilen bedeli kullanan köy tüzel kişiliğinin haksız kazançlar elde etmesine ve müvekkilinin mağdur olmasına sebep olduklarını, müvekkilinin taşınmazın bedelini ödemesine rağmen sahibi olamadığını, müvekkilinin iyi niyetle yapmış olduğu muhdesatların değerinin ve gayrimenkulün alım satımından ve ödediği yer bedelinden dolayı yeniden değerleme yapılarak uğradığı zararlardan dolayı 15.000,00 TL"lik alacaklarının fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının iyiniyetli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın 818 sayılı Borçlar Kanunun 125.maddesi uyarınca zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Harici köy senedi ile taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı takdirde hukuken geçersizdir (MK. 634, BK 213, Tapu K. 26, Noterlik K. 60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç yükleyemez. Bu durumda taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. Davacının taşınmazı satın alıp dava tarihinde de kullandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Somut olayda, Alaşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/270 Esas 2009/45 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı ...Köyü Tüzel Kişiliği tarafından Davalı A.. S.. aleyhine açılan Elatmanın önlenmesi davasının yargılamasının sonucunda 20.02.2009 tarihinde " Davanın Kabülüne, ..ilçesi ...Köyü 103 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaza davalının Müdahalesinin Men-i ile taşınmaz üzerindeki yapıların Kal"ine" karar verildiği anlaşılmış, Kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 01.03.2010 tarih 2010/1732 E-2256 E/K sayılı kararı ile onanarak 01.03.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında harici köy senedine istinaden taşınmaz satımına ilişkin sözleşmesel ilişki bulunduğu, taşınmazın tapuda devrinin gerçekleşemeyeceği Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/270 E.-2009/45 K.sayılı müdahalenin men"i ve kal"e ilişkin dava ile öğrenilmiştir. BK"nun 125.maddesine göre anılan davanın kesinleşme tarihi olan 01.03.2010 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşı süresi dolmadan 09.12.2010 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, işin esasına girilerek deliller incelenip değerlendirilerek doğacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.