21. Hukuk Dairesi 2016/14009 E. , 2017/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 19/10/2000-21/01/2011 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen 506 sayılı Yasaya tabi hizmet akdine dayalı çalışmalarının son ücreti olan 1.750.00TL gerçek ücret üzerinden tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının, 19.10.2000 – 21.01.2011 tarihleri arasında davalı Kurum"a bildirilmeyen 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalarının ve prime esas kazançlarının son ücreti olan 1.750,00 TL gerçek ücret üzerinden tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının, davalı işyerinde 19.11.2000 tarihinde çalışmaya başladığının ve 19.11.2000 – 01.06.2001 tarihleri arasında davalı Kurum"a bildirilmesi gereken prim gün sayısının 192 gün olduğunun tespitine ve 19.11.2000 – 21.01.2011 tarihleri arasındaki prime esas kazançlarının da günün asgari ücretinin dört katı üzerinden hesaplanmasına karar verildiği, Dairemizin 13.03.2014 Tarih ve 2013/1512 E, 2014/4727 K sayılı bozma kararı ile; davacının sicil dosyası ile dönem bordroları getirtilerek, gerektiğinde bordrolarda kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurulması, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin nitelikleri de karşılaştırılarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durulması, davacının nitelikli bir işçi olması nedeni ile asgari ücret ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı da dikkate alınarak, benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve... Enstitüsü"nden emsal ücret araştırması da yapılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece, belirtilen araştırmalar yapıldıktan sonra, son olarak yine aynı kararın verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinde ... operatörü olarak çalıştığını beyan ettiği, davalı işveren tarafından düzenlenen 09.10.2007 tarihli belgede; davacının 19.11.2000 tarihinden itibaren şirketlerinde... operatörü olarak çalıştığının ve aylık net gelirinin 1.500,00 TL olduğunun, yine davalı işveren tarafından düzenlenen 05.05.2008 tarihli belgede; davacının 19.11.2000 tarihinden itibaren şirketlerinde... operatörü olarak çalıştığının ve aylık net gelirinin 1.750,00 TL olduğunun düzenlendiği, dosya içinde davacının imzasını taşıyan 2008/Mayıs-Haziran-Temmuz, 2007/Şubat-Mart- Nisan ve 2006/Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait ücret bordrolarının bulunduğu, bordrolarda davacının ücretinin asgari ücret olarak gösterildiği, diğer bordrolarda imzasının bulunmadığı, Dairemizin anılan bozma kararından sonra ilgili yerlerden emsal ücret araştırması yapıldığı, ancak bordro tanıklarının dinlenilmediği, bilirkişi raporu alındığı, raporda; bordro tanıklarının dinlenilmediğinin belirtilmesine ve yapılan emsal ücret araştırmalarına göre ilk verilen karardakinden farklı ücretler ile davacının çalıştığının bildirilmesine rağmen mahkemece yine ilk karardaki gibi hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Dairemizin anılan bozma kararında açıkça yazılmamışsa da 19.11.2000 ve 05.05.2008 tarihli belgelerin yan deliller ile ispatlanması gerekmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; davalı şirket vekilinden ve davacı vekilinden, 19.11.2000 ve 05.05.2008 tarihli belgelerin hangi amaçla düzenlendiğine dair beyanlarını almak, bordro tanıklarını dinleyerek; davalı işyerinde kendilerinin hangi konumda ne kadar ücret ile çalıştıkları, davacının ne kadar ücret aldığı, ücretlerin nasıl ödendiği yönünde beyanlarını almak ve böylece dosya kapsamında bulunan emsal ücret araştırmalarında bildirilen ücretleri, bordro tanıklarının beyanlarını ve işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de dikkate alarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediğini de değerlendirip varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.