Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5624
Karar No: 2021/1122

Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/5624 Esas 2021/1122 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2020/5624 E.  ,  2021/1122 K.

    "İçtihat Metni"

    İTİRAZ EDİLEN KARAR : Yargıtay 1. Ceza Dairesi"nin 11.03.2020 tarih ve 2019/4157 (E) ve 2020/1060 (K) sayılı kararı
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
    İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık ..."ın, mağdur ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35, 29 ve 62 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16.01.2018 tarih ve 2016/74 E. - 2018/17 K. sayılı kararıyla kurulan hükme yönelik olarak sanık müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13.02.2019 tarih ve 2018/1739 E. - 2019/376 K. sayılı kararı ile sanık müdafiinin istinaf itirazlarının yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan kararın yine sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.03.2020 tarih ve 2019/4157 E.- 2020/1060 K. sayılı kararıyla, oy çokluğu ile "... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararının sanıklar ... ve ... müdafilerinin hazır bulundukları oturumda yüzlerine karşı tefhim edildiği, sanık ... müdafiinin yasal süresi içinde verdiği süre tutum temyiz dilekçesi CMK"nin 294. maddesine aykırı olarak gerekçe içermediği gibi kendisine 26.02.2019 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmesine rağmen aynı Kanunun 295. maddesinde belirtilen süreye uymayarak yasal süresinden sonra 11.03.2019 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesi sunduğu, CMK"nin 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hallerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilemediğinden, sanık ... müdafilerinin temyiz isteminin REDDİNE" karar verildiği,
    Dairemizin bu kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.12.2020 tarihinde, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/A maddesinde "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır" düzenlemesinde, tebligatın gönderildikten sonra açılması halinde açılma tarihi, tebliğ tarihi sayılı şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle 26.02.2019 tarihinde sanık müdafiinin elektronik adresine ulaşan gerekçeli kararın 03.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, 7 günlük temyiz süresinin 10.03.2019"da dolduğu, ancak sürenin pazar gününe denk gelmesi nedeniyle 11.03.2019 tarihinde verilen temyiz dilekçesinin süresinde olduğu, gerekçe gösterilmek suretiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2)Dairemizin 11.03.2020 tarih, 2019/4157 esas ve 2020/1060 sayılı sanık müdafiinin temyiz isteminin yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13/02/2019 gün ve 2018/1739 esas, 2019/376 sayılı kararının sanık ... müdafii tarafından 5271 sayılı CMK"nin 295. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Sanık ... hakkında mağdur ...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince verilen esastan ret kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin 13.02.2019 gün ve 2018/1739 E. – 2019/376 K. sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin suçun sübutuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki uygun olarak 5271 sayılı CMK"nin 302/1. maddesi uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
    CMK’nin 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/02/2021 gününde Üye ..."in sanık ..."in beraat etmesi gerektiği kanaati ve bu yöndeki muhalefeti ve oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY:

    Tarsus Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar ..., ..., ..."ın mağdurlar ..., ..., ... ve ..."ı yaraladığı iddiasıyla açılan kamu davasında sanık ... hakkında ..."e bıçakla vurmak suretiyle kasten adam öldürmeye teşebbüsten verilen, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairemiz tarafından tasdik olunan mahkumiyet kararının sanık ..."in müsnet suçtan beraat etmesi gerektiği kanaatiyle katılmıyorum.
    Dosya kapsamına göre ..., Çatak nüfusuna kayıtlı ve amcazade olup birbirlerini tanıyan davanın tarafları Tarsus, ... Mahallesine taşınmışlardır. 2014 yılı mahalli idareler seçimlerinde aynı sülaleden ... ve ... "ın Tarsus ... Mahallesi muhtarlığına ayrı ayrı aday olmaları üzerine sülalenin oyları bölünmüş ve muhtarlık seçimlerini farklı 3. bir kişi kazanmış olup bu nedenle aynı sülale içindeki aileler arasında birçok kez büyük kavgalar olmuş, kolluk görevlileri günlerce sokaklarda kavgayı önleme amaçlı tedbirler almışlardır.
    Olay yerinde görev yapan polis memuru Yahya İpekçi kolluk aşamasında tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde: Olaydan bir gün önce iki grubun kavga ettiğini kendilerinin de tedbir aldıklarını 25.05.2014 yani olay günü bir şahsın sokakta görüldüğünü onu gören kadınların evlerden bu şahsa bağırmaya başladıklarını ve her evden kadın ve erkek sopalı, bıçaklı, kazma ve kürekli 50-60 kişilik grubun bu kişiyi kovaladıklarını, ancak kaçan şahsı yakalayamadıklarını kendilerinin araya girdiğini ancak saldıran grubu engelleyemediklerini, kaçan şahsın diğer sokağa geçtiğini orada da 50-60 kişilik sopalı, bıçaklı, kazma kürekli bir grubun olduğunu toplamda 150 kişilik bir kalabalığın karşılıklı kavgaya tutuştuğunu o sırada silah sesi geldiğini müdahale eden iki polis memurunun yaralandığını söylemiştir.
    Olayda Yaralanan Polis Memuru ... Beyanında: Kalabalık iki grubun karşılıklı kavgasına müdahale ettikleri sırada bir silah sesi duyulduğunu kendisinin de yaralandığını olay yerinde mavi tişörtlü, zayıf bir şahsın bıçakla etrafındakilere vurduğunu gördüğünü söylemiştir.
    Olaydan hemen sonra kolluk tarafından alınan beyanlarda kimin kimi vurduğunu söyleyen bu beyanları zabta geçirilen taraflar ve tanıklar olaydan sonra akraba oldukları için anlaştıklarından dolayı ilk verdikleri beyanlarını kabul etmemiş ve kimin kimi vurduğunu görmediklerini, şikayetçi olmadıklarını, olayı hatırlamadıklarını ve kolluk beyanlarını kabul etmediklerini söylemişlerdir.
    Tanık ... Kolluktaki Beyanında: ..."ın küçük oğlunun gelerek babamı öldürüyorlar demesi üzerine olay yerine gittiğini, olay yerinde ..., , ... ve ..."in yaralı olduğunu gördüğünü, bu kişilere kimin veya kimlerin vurduğunu görmediğini, olay mahallinde soyadlı ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Haşim"in bulunduğunu ve saldırdıklarını biraz sonra polisin olay yerine geldiğini ..."ta 2 tüfek, ..."de tabanca, ..."te ise sallama vardı diğerlerinde ise taş ve sopa vardı demiştir.
    Mağdur ..."ın İmam Nikahlı Eşi ... Kolluktaki Beyanında: Kavga üzerine dışarı çıktığını eşinin yaralı olarak yerde olduğunu gördüğünü yine "ın da yaralı olduğunu yerde bir bıçak gördüğünü ancak ona dokunmadığını olay yerinde ..., ..., ..., ... isimli kadın, ..."ı gördüğünü söylemiştir.
    Mağdur ... Kolluk Beyanında: Olayda kendisinin de yaralandığını amcası oğlu ..."u da ... "ın bıçakladığını söylemiştir.
    Mağdur ... Kolluk Beyanında: Kendisini ... "ın bıçakladığını söylemiştir.
    Tanık ... Kolluk Beyanında: Olay yerinde ..."ta balta gördüğünü söylemiştir.
    Mağdur ... Kolluk Beyanında: ..."ın olay yerinde dayısı olan ..."e bıçakla saldırdığını görünce kendisinin araya girdiğini ... "ın elindeki sustalı bıçakla kendisini karın bölgesinden bıçakladığını söylemiştir.
    1978 D"lu Mağdur ... Kolluktaki Beyanında: 25.05.2014 günü saat 09:00 sularında küçük oğlum dışarıda kavga olduğunu söyleyince balkondan dışarı baktım, dışarıda ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... soyadlı kişiler vardı. Bıçaklarla gelmişlerdi. Bana küfrettiler ben de balkondan aşağıya indim ayıp değil mi niçin küfrediyorsunuz dedim aramızda tartışma başladı, beni darp ettiler. ... elinde bulunan bıçakla benim karın bölgem ve koltuk altımdan bıçakladı, diğerleri de sopalarla beni darp ettiler. ... elindeki silahla bana ateş etti ve sol bacağımdan vuruldu. Beni bıçaklayan ..., tabancayla vuran ... ve sopalarla darp eden ismini verdiğim şahıslardan şikayetçiyim demiştir.
    ..."ın dosyadaki adli raporunda; sol koltuk altı ön tarafta 1, sağ kaburga kemiklerinin altında 2, sol göz altında 1 olmak üzere 4 adet kesici delici alet yarası ile sol bacak diz altı önde 1 adet ateşli silah mermi giriş yarası olduğu anlaşılmıştır.
    Dosyadaki belgelerden olay yerine müdahale için gelen kolluk görevlilerinden ..., ... ve ... isimli polislerin yaralandıkları anlaşılmıştır.
    Olay sırasında yaralanan polis memurlarına dosyamız sanıklarının teşhis işlemleri yaptırılmamıştır.
    Dosyadaki tüm deliller bu şekilde tespit edildikten sonra Daire kararımıza muhalefetimin sebebini şöylece izah edebilirim:
    Aynı sülaleden ve amca oğlu olan olayın tarafları bir muhtarlık seçimini her iki ailenin temsilcisinin kaybedip 3. bir kişinin kazanması üzerine sülale içinde karşılıklı birbirini suçlamalar ve kavgalar başlamış kollukta olay günü öncesinden başlayan kavgalara tedbirler almışlardır. Davaya konu olay olup da konu resmi makamlara intikal edince olayı gören tüm taraflar (... hariç; o uzun süre hastanede tedavi görmüş ve hastaneden çıkışta verdiği ifadesinde tarafların anlaştığını bu nedenle şikayetlerinden vazgeçtiklerini ancak kendisini bıçaklayan ... ..."den kendisinin şikayetçi olduğunu söylemiştir.) kollukta olayın sıcağı sıcağına verdikleri ifadeleri de kabul etmemiş ve şikayetlerini geri çekmişlerdir.
    Mağdur ..."in bıçakla dört yerinden yaralanmasının kim tarafından gerçekleştirildiği mağdurun kendisi tarafından kolluk beyanında açıkça belirtilmiş ve beni ... bıçakladı demiştir. (Sonradan bu beyanını kabul etmemiş ve hatırlamıyorum demiştir.) Yargılamayı yapan mahkeme dosyanın sanığı ..."e sülalede ... isimli kişi olup olmadığını sormuş o da iki kişi olduğunu söylemiş bunun dışında hiçbir araştırma yapmaya ihtiyaç duymamıştır.
    Dosyamız sanığı ..."in olay yerinde olduğunda tereddüt yoktur. Ancak birkaç aşamada gerçekleştiği anlaşılan olay günü kavgada ... aleyhine tek ifadesi olan ..., ..."in küçük oğlunun babamı öldürüyorlar diye bağırması üzerine olay yerine gittiğini orada ..."i yine ... ve ..."un da yaralanmış vaziyette gördüğünü, kimin kime vurduğunu ise görmediğini saldıranlardan ..."te sallama olduğunu gördüğünü söylemiştir.
    Tanık ..."un beyanına göre olay yerinde yaralı olduğunu gördüğü ... ise beyanında kendisini ... "ın bıçakladığını söylemiştir.
    Dosyada yaralı olan ..."ta dayısı ..."i bıçaklamak için hamle yapan ..."yi engellemek istediğini ancak ... "ın kendisini karnından bıçakladığını söylemiştir.
    Yerel mahkemece ... "ın ... ve ..."ı bıçakla kasten yaralamadan verdiği mahkumiyet kararları Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz talepleri reddolunarak kesinleşmiştir. ..."ı ..."nin bıçakladığını gören kimse yoktur, sanık ... "ı bıçakladığını kabul etmemiş ancak mağdur ..."ın beyanına itibar edip ..."yi cezalandıran mahkeme her nedense mağdur ..."in "Beni karın ve koltuk altı bölgelerimden ayrı ayrı bıçaklayan ..."dir" dediği halde bu beyanına hiçbir gerekçe gösterilmeksizin sülalede ... isminde kimler olduğunu dahi resmi yollardan araştırmadan ..."in ..."e vurduğunu kabul etmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması hem 1982 Anayasası hem 5271 sayılı CMK hem de uluslararası ilgili mevzuatın emredici bir kuralıdır.
    ... ..."nin elinde bıçakla iki kişiyi yaraladığı sabittir. Bunlardan ... "ben dayım ..."e saldıran ..."yi engellemeye çalışırken ... tarafından yaralandım" dediği de sabittir.
    ... beni yaralayan ... "dır, demiştir. Mahkeme ... ile ilgili hiçbir araştırma yapmamış ve yine kolluk görevlisi ... bıçakla saldıran kişinin eşgal bilgilerini verdiği halde ona dahi teşhis yaptırılmamıştır.
    Olayın üzerinden yedi yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş olması nedeniyle tanık ..."e şu an yaptırılacak teşhisinde maddi gerçeği ortaya çıkarmaya destek olamayacağı da aşikardır. Bu nedenle bu husus bozma nedeni olarak kabul olunmamıştır.
    O halde sanık ..."in ..."e dört kez vücudunun ön bölgelerinden vurduğu sabit iken ve tanık ..."un olaydan sonra oraya gelip yaklaşık 150 kişilik kavga eden iki grup içinde ..."te sallama vardı ben gördüm ancak ... yerdeydi onu kim vurdu görmedim, şeklindeki beyanı ile (Bu tanık dışında ..."te bıçak veya silah olduğunu söyleyen kimse bulunmamaktadır.) Sanık ..."e ..."e karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu işlendiğinin sübut delili olarak kabul edilip ceza verilmiştir. Mahkemelerin gerekçeleri o kararı okuyan kişileri ikna edici şekilde deliller ve mantık örgüleriyle desteklenmelidir. Tarafların beyanları, dosyadaki raporların gerekçe kısmında yazılması gerekçe olmayıp delillerin tekrarından ibarettir.
    Tüm bu izahlar ışığında şüpheden sanık yararlanır ilkesi tüm yargı mercilerini de bağlayan evrensel bir kaide olup sanık ... hakkında şüpheden öteye hiçbir maddi delil olmadığı tarafımızdan ayrıntılı şekilde belirtilmiş olmakla sanık ..."in ..."e karşı kasten adam öldürmeye teşebbüsten beraatine karar verilmesi kanaatiyle Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi