Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18383
Karar No: 2019/8578
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18383 Esas 2019/8578 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu dava, bir iş yerinde spiral borunun patlaması sonucu meydana gelen zarar nedeniyle, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, sigorta şirketi ile kiralayan arasındaki sözleşme koşulları birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen su basmasının iş yerini kullanan sigortalı şirketin kullanımından kaynaklandığı, bina maliki olan davalıya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusunun kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, sulh hukuk mahkemesinin görevli olması gerektiği, fakat bu hususun mahkeme tarafından göz ardı edilerek karar verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞTUR.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlığı altındaki 4/(1-a) maddesi, sulh hukuk mahkemelerinin kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda görevli olduğunu belirtmektedir. TTK'nın 1472. maddesi ise, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumluluklarından dolayı açacağı davalarda yerine geçeceğini ifade etmektedir.
17. Hukuk Dairesi         2016/18383 E.  ,  2019/8578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı yönünden davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerindeki spiral borunun patlaması ile iş yerini su bastığını, bu olay nedeni ile iş yerindeki malların zarar gördüğünü, sigortalıya 160.340,05 TL ödendiğini, davalının ise sigortalı iş yerinin maliki ve kiralayanı olarak zarardan sorumlu olduğunu açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı ... aleyhine açılan davanın davacı vekilince takipsiz bırakıldığından HMK 150/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın; davalı ... ve sigortalı şirket arasında düzenlenen kira sözleşmesi koşulları birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen su basmasının iş yerini kullanan sigortalı şirketin kullanımından kaynaklandığı, bina maliki olan davalıya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği, kira sözleşmesinin özel koşullarına göre de kullanıma bağlı hasarlar nedeniyle davalı kiralayan ile kiracı sigortalı şirket arasında sorumsuzluk sözleşmesi bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet
    dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. TTK"nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir.
    Somut olayda, davacı ... şirketinin sigortalısı ile davalı arasında zarara uğrayan taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi mevcut olup uyuşmazlık temelde kira akdinden kaynaklanmaktadır.
    Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlük tarihinden sonra 21.04.2015 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece, davanın HMK"nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK"nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi