3. Hukuk Dairesi 2014/9098 E. , 2015/1246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2012/729-2014/56
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-birleşen dava davalı vekili dava dilekçesinde; davalının kayıtsız sayaçtan kaçak/usulsüz elektrik kullandığı tespit edilerek hakkında kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, tahakkuk eden borcun ödenmemesi üzerine hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2012/8413 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, ayrıca davacı şirket ile bağlantı sözleşmesi yapıldıktan sonra davacının elektriği yönetmelikte belirtilen şekilde mühürlemediğinden daireye elektrik akışının olduğunu, müvekkilin sayaca müdahalesinin olmadığını, enerjinin sayaçtan geçtiğini, sayacın mühürsüz olması sebebiyle usulsüz elektrik kullanımının olduğunu ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 97,44 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm, davacı-birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden elektrik enerjisi tüketilmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı-birleşen dava davalısı, davalının-birleşen dosya davacısının abone olmaksızın kayıtsız sayaç takarak kaçak elektrik kulandığının tespit edildiğini öne sürmüştür. Mahkemece zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacı eyleminin kaçak elektrik kullanma olmayıp, anılan yönetmeliğin 14.maddesinde tanımlanan usulsüz enerji kullanımı olduğu belirtilmiş ve kayıt dışı sayaç endeksi esas alınarak kullanılan elektrik bedeli hesaplanmıştır.
Mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davalının-birleşen dava davacısının abone olmaksızın yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden enerji tüketmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, davalının-birleşen dava davacısının abonelik sözleşmesi yapmadan kaçak elektrik kullanması nedeniyle müşteri sıfatı da bulunmadığından Yönetmeliğinin 14.maddesinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı kuşkusuzdur. Eksik araştırma ve soruşturma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yasal düzenlemelere aykırı biçimde karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeniden başka bir bilirkişiye verilerek bilirkişiden davacı-birleşen dosya davalı kurumun davalı-birleşen dava davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.