20. Hukuk Dairesi 2018/4603 E. , 2018/7981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA KONUSU : ... İlçesi, Arılı Köyü 279 sayılı parsel
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.02.2018 gün ve 2016/1448 E. - 2018/1032 K. sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 11/07/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... ili, ...ilçesi, Arılı köyü 289 parsel sayılı 922.250,00 m² yüzölçümlü taşınmazı tapu kaydına güvenerek 23.05.2007 tarihinde satın aldığını, kadastro müdürlüğünce 26.03.2012 tarihli teknik hatanın düzeltilmesi işlemiyle taşınmazın yüzölçümünün 922.250,00 m² olarak hesaplandığını ve bu şekilde fen klasörü ve tapu kütüğüne yazıldığını ancak sınırlandırma paftası ile uyumlu olan kadastro paftasındaki mülkiyet sınırları esas alınarak, koordinatlarla yeniden sayısal olarak yapılan yüzölçümü hesaplamasında taşınmazın gerçek alanının 612.447,21 m² olduğunun ve yüzölçümü farklılığının kadastro çalışmaları sırasında planimetre ile hesaplama hatasından ve teknolojik hesaplama farklılığından kaynaklandığının tespit edildiğini, davacı tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre süresi içinde yapılan itirazın ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/101 E. - 2013/399 K. sayılı kararıyla reddedildiğini, davacının tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığı taşınmazda 309.802,79 m² fark için ödemesinin karşılıksız kaldığını belirterek, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince, davaya konu 309.802,79 m² bölümün, sulh hukuk mahkemesi kararının kesinleştiği 13/01/2014 tarihi itibarıyla hesaplanacak değerinin, yine aynı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 29/05/2015 tarihli harçlandırılmış dilekçesi ile dava değerini 1.350.740,16 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 350.740,16 TL"nin 13.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 15.02.2018 tarih ve 2016/1448 E. - 2018/1032 K. sayılı kararı ile; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliğini tarla olarak kabul edip net gelir yöntemine göre değerini belirleyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; taşınmazın tapu kaydında, 10/07/2009 ve 08/07/2011 tarihli ...lehine konulmuş irtifak hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis edilirken belirlenen irtifak bedeli taşınmaz malikine ödenmektedir. Malikler hem gerçek bedeli hem de irtifak bedelini talep edemezler. Belirlenen gerçek bedel üzerinden daha önce tahsil edilen irtifak bedelinin düşülmesi (tenkisi) zorunludur. Ayrıca taşınmazın niteliği, konumu, toprak özelliği ve yüzölçümü dikkate alındığında, değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4-5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile fazla bedel tespit edilmiş olması doğru değildir.
Bu nedenle; mahkemece, taşınmazın irtifak bedelinin, bilirkişilerce tespit edilen değerinden düşülerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” denilerek bozulmuştur.
Davalı ... vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliğini tarla olarak kabul edip net gelir yöntemine göre değerini belirleyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; taşınmazın tapu kaydında, 10/07/2009 ve 08/07/2011 tarihli ...lehine konulmuş irtifak hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis edilirken belirlenen irtifak bedeli taşınmaz malikine ödenmektedir. Malikler hem gerçek bedeli hem de irtifak bedelini talep edemezler. Belirlenen gerçek bedel üzerinden daha önce tahsil edilen irtifak bedelinin düşülmesi (tenkisi) zorunludur. Ayrıca, davalı Hazinenin harçtan muaf olmasına rağmen, hükmün ikinci fıkrasında ... aleyhine 92.269,06 TL karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, mahkemece verilen kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, maddi hata ile yukarıda yazılı şekilde değişik gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin önceki değişik gerekçeli bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 15.02.2018 gün 2016/1448 E. -2018/1032 K. sayılı değişik gerekçeli bozma kararı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 06/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.