13. Hukuk Dairesi 2015/37822 E. , 2017/6556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... T. A.Ş. Dikmen Şubesi ile davalı arasında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredinin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borcun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzrine icra takibine geçildiğini, davalının vekili aracılığıyla sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, açılan itirazın iptali davasının önce müraccata bırakıldığını sonrasında ise açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve bu arada 1 yıllık sürenin dolduğunu, bu sebeple alacak davası açmanın zorunlu hale geldiğini, konuya kredi alacağın ... T.A.Ş. tarafından ... ... Yönetim A.Ş."ye temlik edilmesi sebebiyle davayı kendilerinin açtıklarını beyan ederel davalıdan tüm yasal hakları saklık kalmak ve tehsilde tekerrür olmamak kaydıyla 8.477,40 TL anapara alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 25,08 temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafın dava dilekçesinde bildirdiği ve icra takibine konu sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, söz konusu kredinin kendisine teslim edilmediğini, bilirkişilerce paranın teslimine ilişkin makbuz üzerinde yer alan imza ile ilgili olarak inceleme yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ... T. A.Ş. Dikmen şubesi ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle geri ödenmeyen krediye dayalı olarak geçmiş dönem faiz ve sair tüm alacak hakları saklı kalmak kaydıyla 8.577,40 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %25,08 temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı ise savunmasında davaya konu kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığınu, paranın kendisine teslim edilmediğini savunmuştur. Davalının kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesi üzerine mahkemece alınan bilirkişi raporunda imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiş olup, mahkemece bu bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu kredi sözleşmesindeki imzaların davalıya ait olup olmadığına ilişkin olarak mukayeseye esas olmak üzere mahkeme huzurunda atılan imzalar ile ... ve ... Bankası A.Ş."ye ait 19/12/2013 tarihli dekont, 13/09/2012 tarihli vekaletname ve 15/02/2022 tarihli davalıya ait sürücü belgesi dosyasında imzalarının bulunduğu müraccat formundaki imzalar değerlendirilerek, söz konusu bu belgelerle sınırlı bir bilirkişi incelemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan imza incelemesi araştırması taraflar arasındaki ihtilafı çözmeye yeterli değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211. maddesi gereğince, incelemenin 31.10.2006 tarihli kredi sözleşmesi tarihinden öncesine ilişkin mümkün olduğu kadar yakın tarihlerdeki davalının uygulamaya elverişli, eli ürünü olan imzalarını taşıyan belgelerin ilgili yerlerden temin edilmek ve kredi sözleşmesi tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak mukayeseye esas alınmak suretiyle yapılması gerektiği halde sözleşmeden çok daha önceki ve sonraki tarihte düzenlenen belgeler esas alınmak suretiyle yapılması nedeniyle imzaya itiraz hususu sağlıklı ve taraf denetimine uygun şekilde gerçekleşmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında taraflardan kredi sözleşmesi tarihi olan 31.10.2006 tarihine yakın tarihlere ilişkin resmi dairelerde davalının imzasını taşıyan belgelerle ilgili bilgi alınması ve gerek bu bilgiler ışığında ve gerektiğinde re"sen temin edilecek imzalı belgeler üzerinden usulünce bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, mukayeseye esas yeterli belge temin edilmeden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.