Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10133
Karar No: 2021/3140
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/10133 Esas 2021/3140 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/10133 E.  ,  2021/3140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve diğerleri tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Kadastro sonucu mera olarak sınırlandırılan taşınmazın dava konusu edilen bölümlerinin niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmadığı, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı, uydu ve hava fotoğraflarının getirtilmediği, bu nedenle yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı belirtilerek; tespit tarihinden 20-30 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 (1975-1985-1995-2005 gibi) hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğraflarının getirtilmesi ve sonrasında üç ziraat mühendisi ile birer jeodezi, fotogrametri uzmanı ya da harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ve tespite aykırı sonuca ulaşılması nedeniyle tespit bilirkişilerinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın dava edilen bölümleri ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığının araştırılması ve dava konusu taşınmazın her yönden, tüm özelliklerini gösterir, her bir bölüm için ayrı ayrı çekilecek fotoğraflarının çektirilerek dosyaya konulması ve bundan sonra toplanan ve toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 430 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile, bilirkişi raporunda (A), (H) ve (N) harfleri ile gösterilen 6.419.64, 9.886,39 ve 1.927,60 metrekarelik kısımlarının davacı ... adına; (B), (C), (L) ve (M) harfleri ile gösterilen 2.149.50, 4.120.04, 888,50 ve 1.228,92 metrekarelik kısımlarının davacı ...; adına, (D) harfi ile gösterilen 15.373,20 metrekarelik kısmın davacı ... adına; (E) harfi ile gösterilen 20.061,55 metrekarelik kısmın davacı ... adına; (F) harfi ile gösterilen 3.708,92 metrekarelik kısmın davacı ... adına; (G) harfi ile gösterilen 6.420,16 metrekarelik kısmın davacı ... adına; (J) harfi ile gösterilen 5.431,55 metrekarelik kısmın davacı ... adına ve (K) harfi ile gösterilen 4.795,68 metrekarelik kısmın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 06.07.2020 tarih 2016/ 14511-2020/2670 Esas, Karar sayılı ilamıyla; "Mahkemece dava konusu taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişilerce, dava konusu yerin davacıların babaları tarafından, öncesinde ise dedeleri tarafından çayır olarak kullanıldığı, bunun dışında kalan yerlerin mera olduğu beyan edilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporlarına ekli fotoğrafların incelenmesinde, çekişmeli taşınmaz bölümler ile taşınmazın mera olduğu belirtilen bölümü arasında sabit sınır ve doğal ayırıcı unsur bulunmadığı, ziraat bilirkişisinin raporunda da dava konusu bölümler ile mera arasında ayırıcı sınır bulunmadığı gibi, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin otu biçilerek kullanıldığının belirtildiği, bu durumda temyize konu taşınmaz bölümlerinin de meradan açıldığının kabulünün zorunlu olduğu, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi neye ulaşırsa ulaşsın, bu zilyetliğe hukuken değer verilmesi mümkün bulunmadığı, ot biçme suretiyle taşınmaz üzerindeki kullanımın ekonomik amaca uygun kullanım olarak kabulünde mümkün olmadığı açıklanarak, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin isabetsizliğine" denilerek bozulmuştur, iş bu bozma ilamına karşı davacıların tamamı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda 16.09.2015 tarihinde yapılan keşifte; mahkeme hakimince çekişmeli taşınmazların kuzey batı kısmında kalan mera parçasının büyük bir kayalık alandan ibaret olduğunun gözlem olarak zapta geçirildiği, ayrıca dava konusu edilen her taşınmazın da sınırlarında bulunan ayrı unsurların yazıldığı; taşınmazlar başında komşu köylerden seçilen yerel bilirkişilerce, taşınmazların kuzeyinde bulunan yerler her ne kadar mera olarak tespit edilmişsede aslında kayalık olduğu, davacılara ait taşınmazların mera niteliğinde bulunmayıp dedelerinden babalarına, babalarından da davacılara kalan, dedeleri zamanından beri ot biçmek ve hayvanlarına yedirmek suretiyle kullandıkları yerler olduğu, sınırlarında bulunan çeperlerin daha dedeleri zamanında yapıldığı bildirilmiş; yine taşınmazların başında dinlenen 3 tespit bilirkişisi de, taşınmazların üzerindeki çayır otunun biçilmek suretiyle zilyet ve tasarruf edildiğini, davacılara ait olduğunu bildirmelerine rağmen mera olarak kaydedildiğini öğrendiklerini söylemişlerdir.
    Öte yandan, fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğinden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bir bütünü oluşturduğu, doğusunun ve kısmen kuzeyinin çayır niteliği ile kişiler adına tespit ve tescil edilen taşınmazlarla çevrili olduğu anlaşılmakta olup, zirai bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda da, taşınmazların sınırlarında bulunan ayırıcı unsurların tarif edildiği, kuzeyi ve batısının dağ, taş ve çeperlerle, güneyinin dere ile çevrili olduğu, doğuda bulunan (F) bölümünün ise kısmen sulama kanalı ile ayrılmış olduğu, mera parseli ile aralarında taşlık ve kayalık olarak farklılık bulunduğu, mera olarak kullanılan bölümlerde meraya özgü sadece hayvan otlatılmasına müsait bölgeyle uyumlu otların bulunduğu, dava konusu taşınmazlarda ise çayır otlarının bulunduğu, dava konusu taşınmazlarda tarımsal faaliyet yapıldığı için toprak derinliğinin 20-25 cm olduğu, merada ise böyle bir derinliğin bulunmadığı bildirilmiştir. Talimat yoluyla alınan jeodezi bilirkişi raporunda, 1969, 1980, 1989 ve 2002 tarihlerine ait 2’şer adet hava fotoğrafı üzerinde yapılan stereoskopik incelemeye göre, taşınmazların kullanıldığı, sabit sınırlarının arazi üzerinde bulunduğu belirtilmiştir.
    Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazların, kısmen kişiler adına çayır niteliğiyle tespit ve tescil edilen taşınmazlarla diğer bölümlerinin de kayalık, taşlık alanlarla ve dere ile çevrili olduğu, çayır vasfıyla kullanıldığı, taşınmazların bulunduğu bölge de dikkate alındığında üzerinde yetişen çayır otlarının biçilmek suretiyle kullanılmasının ekonomik amaca uygun kullanım sayılmasının kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanması gerekirken, mahkeme gözlemi ve jeodezi bilirkişisinin raporu gözden kaçırılmak suretiyle hükmün bozulduğu anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.07.2020 tarih 2016/14511-2020/2670 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 01.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi