4. Hukuk Dairesi 2017/3172 E. , 2017/8674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/03/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan ..., ... ve ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden ise kabulüne dair verilen 10/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacı ile ..."dan gayrı davalıların temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalı ..."ın temyiz talebi bakımından;
Davalı ... vekiline gerekçeli karar 13/05/2015 tarihinde, davacının temyiz dilekçesi ise 20/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. HUMK"nun 432/1. maddesinde yazılı on beş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra 03/06/2015 tarihinde temyiz ettiğine göre davalı ... vekilinin temyiz istemi reddedilmelidir.
2-Davalı ... dışındaki tarafların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ...; hazineye ait olup 642-643-644 ve 645 sıra no"lu zabıt kayıtlarına tescil edilen ve kadastro çalışmaları sırasında 102/151/445 ve 527 sayılı parsellere revizyon gören taşınmazların 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu uyarınca bir kısım davalıların murisi olan ... adına tescil edildiğini, yapılan araştırmada muris ... adına tescil edilen taşınmazların Kanun"un amacına aykırı olarak kullanıldığının tespit edilmesi üzerine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/69 esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazların ... adına olan tapu kaydının iptal ile hazine adına tescilini temin amacıyla dava açıldığını ve "dava açılmıştır" şerhinin tapuya işlendiğini, yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davanın kabulü ile muris Seyfi Baş adına olan tapuların iptaline ve
hazine adına tesciline karar verildiğini, muris Seyfi Baş tarafından Tapu Müdürlüğüne 08/04/1996 tarihinde başvurularak tapu kaydında yer alan "dava açılmıştır" şerhinin terkininin talep edilmesi üzerine davalı tapu müdürü ... tarafından ... Mal Müdürlüğüne yazılan 08/04/1996 tarihli yazı ile mezkur şerhlerin terkin edilip edilemeyeceği hususunun sorulduğunu ve davalı Mal Müdürü ... ve hazine avukatı tarafından 09/04/1996 tarihli yazı ile "dava açılmıştır" şerhine rastlanmadığının bildirilmesi üzerine dava konusu taşınmazlarda yer alan şerhin terkin edildiğini ve davaya konu taşınmazların muris tarafından dava dışı şahıslara 10/04/1996 tarihinde satışının yapıldığını belirterek, uğranılan zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan 19/06/2014 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek, davalılardan ... ve ..."ın olayın ve zararın oluşumunda kusursuz olduğu, davalılardan ..."ın olayın ve zararın oluşumunda kusuru bulunsa dahi, eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağı kesilmiş olduğunun kabulü ile anılan davalılar yönünden istemin reddine, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/69 esas sayılı dava dosyasında muris ..."ın aleyhine neticelenmiş olan dava ve sonucundan bilgisi olduğu halde taşınmaz satışlarını gerçekleştirdiği gerekçesi ile ... mirasçıları olan davalılar yönünden istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece dört farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, tarafların kusurunun belirlenmesine ilişkin alınan:
28/01/2010 tarihli ve 10/03/2011 tarihli hukukçu bilirkişi tarafından hazırlanan asıl ve ek raporda, davalılardan ... ve ..."ın tescil talebi tarihinde görevde olmadığı bu sebeple tescil işleminin yapılması hususunda ihmal veya kasıtlarının bulunmadığı, davalı ..."in de tescili gerçekleştirilecek olan Tapu Sicil Müdürlüğü bünyesinde çalışmaması dolayısı ile tescil işleminin yerine getirilmemesinden sorumlu olmayacağı, tescil işleminin yapılmamasından dolayı ancak tescil tarihindeki memurların sorumlu olabileceği,
17/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davalılardan ... dışındaki davalıların doğan zarardan ayrı hukuksal nedenlerle müteselsilen sorumlulukları bulunduğu, davalılardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın murisleri olan ..."ın davacının zarar görmesinde ağır kasıt altında hareket ettiği ve zarar nedeniyle %80 oranında sorumluluğu bulunduğu, davalılardan ... Tapu Sicil Müdürü ..."ın zararın doğmasında herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı ve zararın doğumuyla eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı, davalılardan ... Mal Müdürü ..."ın şerhin kaldırılması için gönderdiği yazı nedeniyle hafif ihmali bulunduğu ve doğan zarardan %10 oranında sorumluluğu bulunduğu, davalılardan ..."in şerhin kaldırılmasında sakınca olmadığına ilişkin yapılan araştırmayı özenli yapmadığı ve hafif ihmali nedeniyle zarardan %10 oranında sorumlu olduğu,
19/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise, davalılardan ... ve ..."ın olayın ve zararın oluşumunda kusursuz olduğu, davalılardan ..."ın olayın ve zararın oluşumunda tali derecede kusurlu olduğu, ancak davalı eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağı kesilmiş olduğundan zarardan sorumlu olmadığı, davalılardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın murisleri ..."ın olayda ağır kusurlu olduğu, ancak davalıların murislerinin eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağı kesilmiş olduğundan zarardan sorumlu olmadıkları, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/69 esas sayılı ilamını süresi içinde tapuya tescil etmediklerinden tescil tarihinde görevli dava
dışı kamu görevlilerinin oluşan zararda kusurlu oldukları ve davacının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/69 esas sayılı ilamını süresi içinde tapuya tescil ettirmediğinden ve dava konusu taşınmazlar için süresi içinde kadastro tespitine itiraz davası açmayarak tapu sicilindeki kaydın hukuki hale gelmesine sebebiyet verdiğinden zararın oluşmasında asli kusurlu olduğu,
Belirtilmiştir.
Mahkemece, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddedilmesinde dayanak olarak 19/06/2014 tarihli bilirkişi raporunu esas alınmış, anılan bu raporda kusursuz olduğu belirtilen ... mirasçılarının ise kusurlu olduğu kabul edilmiş ve istemin mirasçı olan davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Şu durumda, davalıların kusurunun belirlenmesine ilişkin dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında açık bir çelişki ortaya çıktığı, mahkemece raporlar arasında bu çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, dosyanın yeniden uzman bilirkişi heyetine tevdi ile uzlaştırıcı bir rapor alınarak çelişkinin giderilmesi ve davalıların kusur ve sorumluluklarının saptanması gerekir. Ayrıca, davalı kamu görevlilerine kusur izafe edilmesi durumunda tazminatın miktarı belirlenirlen dosya kapsamı itibarıyla olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca indirim nedenleri de gözetilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, davalı ..."ın temyiz dilekçesinin yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine, davacı ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ın diğer temyiz itirazlarının ve davalı ..."ın vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.