21. Hukuk Dairesi 2016/7539 E. , 2017/2589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ödenmeyen emekli aylıklarının yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 17/03/2010-01/07/2014 tarihleri arasındaki sürede alamadığı yaşlılık aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren faizi ile birlikte ve davacının prim borcu kapsamında ödediği gecikme zammının davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, 08/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile birikmiş yaşlılık aylığı tutarı olan 36.878,46 TL"nin 04/08/2014 tarihinden itibaren ve prim borcu kapsamında ödediği gecikme zammı tutarı olan 12.881,00 TL"nin 02/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ödenmesi gereken 36.878,46 TL maaş alacağının başvuru tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 12.881,00 TL"nin ödeme tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ... sigortalılığı prim borçlarını 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmak için 09/03/2011 tarihinde Kuruma başvuru yaptığı, Kurum tarafından İhya Ödeme Planının hazırlandığı ve borç tutarının 27.058,60 TL olarak belirlendiği, davacının Kuruma verdiği 17/03/2011 varide tarihli dilekçesinde emeklilik başvurusuna Kurum tarafından sözlü olarak olumsuz cevap verildiğini belirterek bu işleme karşı dava açabilmek için neden emekli olamayacağının kendisine yazı ile bildirilmesini istediği, Kurum tarafından verilen cevapta oda kaydının usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle sigortalılığının 01/01/1981-15/09/1983 tarihleri arasında geçerli olduğunun bildirildiği, davacının Kuruma verdiği 28/03/2011 tarihli dilekçesi ile sigortalılık süresinin
tespiti için dava açtığını belirterek 6111 sayılı Yasadan yararlanma hakkının saklı tutulmasını istediği, davacının 23/03/2011 tarihinde ... 1. İş Mahkemesinin 2013/815 Esas sayılı dosyası ile sigortalılık süresinin tespiti için dava açtığı, Mahkemenin 12/02/2014 tarih ve 2014/49 Karar sayılı Kararı ile davacının 15/09/1983-17/03/2010 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı Yasadan faydalanması gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın Dairemizin 08/05/2014 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra 02/06/2014 tarihinde 6111 sayılı Yasa kapsamında düzenlenen İhya Ödeme Planında belirlenen prim borcunu 12.881,00 TL gecikme zammı ile birlikte 02/06/2014 tarihinde ödediği, 05/06/2014 tarihli tahsis talebine göre de 01/07/2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının kendisine 17/03/2010 tarihinden itibaren aylık bağlanmasına ilişkin Kuruma yaptığı başvurunun prim borcunu 02/06/2014 tarihinde ödediği gerekçesiyle Kurum tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Yasanın Yaşlılık Aylığından Yararlanma Şartlarını düzenleyen 35. maddesinin (a) fıkrasında ve 5510 sayılı Yasanın Yaşlılık Sigortasından Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartlarını düzenleyen 28. maddesinin 9. fıkrasında sigortalının yazılı istekte bulunması halinde yaşlılık aylığının bağlanabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, 1479 sayılı Yasanın aynı fıkrasında ve 5510 sayılı Yasanın aynı maddesinin 10. fıkrasında sigortalının talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacıdan tahsil edilen gecikme zammı miktarı olan 12.881,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi doğrudur. Ancak, davacının 05/06/2014 tarihli tahsis talebinden önce Kuruma yazılı olarak yaptığı bir tahsis talebi bulunmadığı gibi kendisine aylık bağlanmasını talep ettiği 17/03/2010 tarihinde ve mahkemece aylığa hak kazandığı kabul edilen 17/03/2011 tarihinde prim borcu bulunmaktadır. Bu nedenle, 1479 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 28. maddesinde yer alan hükümler gereğince davacıya 01/07/2014 tarihinden önce aylık bağlanmasına yönelik koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/03/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.