Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15254
Karar No: 2015/1393
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15254 Esas 2015/1393 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/15254 E.  ,  2015/1393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/05/2014
    NUMARASI : 2013/423-2014/241

    Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesi ile nafakaların yetersiz olduğunu ileri sürerek, 150.00 TL olan iştirak nafakasının ve 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500.00"er TL"ye çıkarılmasını ve nafakanın artış oranı uygulanarak her yıl artırılmasını talep etmiştir .
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iştirak nafakasının aylık 250.00 TL"ye, yoksulluk nafakasının aylık 300.00 TL"ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
    TMK"nun 175.maddesine göre; ""Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.""
    TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
    Yine; TMK.nun 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
    TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.
    TMK"nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.
    Somut olayda davacının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı,davalının astsubay olduğu, kira ödediği,yeniden evlendiği,bir çocuğu daha olduğu, ortak çocuğun ise 1999 doğumlu olduğu, mahkemece kamu çalışanı olan davalının ücret bordrosunun dosyaya alınmadığı, ekonomik sosyal durum araştırma yazılarının cevapları ile yetinildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yoksulluk nafakasının artış miktarı TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranının uygulanması ile ulaşılacak olan değerin altında olduğu gibi iştirak nafakasında yapılan artış da çocuğun masraflarının çoğuna çalışmayan davacının katlanmasını gerektirecek kadar azdır.
    Mahkemece; davalının ücret bordrosu getirtilip incelenerek, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakaların niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, davacının ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun şekilde bir miktar artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu az miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Somut olayda mahkemece, ayrıca nafakaların hangi tarihten itibaren artırıldığı belirtilmemiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/E- 15/K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder.
    Buna göre, nafakaların artışına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken artışın yapıldığı tarihin belirtilmemiş olması da usul ve yasaya uygun değildir.
    Bundan ayrı olarak, 6100 Sayılı HMK"nun 297/1.maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2.maddesinde de hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
    Davada; hükmedilen nafakaların ileriki yıllarda artırılması yönünde karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi