(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27022 E. , 2020/1863 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesine haklı bir neden olmadan işveren tarafından son verildiğini öne sürerek kıdemve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı 23/10/2002-30/04/2013 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını iddia etmiştir.Davalı davacının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen kadar çalışması olduğunu, aralıksız bir çalışmasının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen şekilde 09/12/2004-18/12/2004, 23/12/2004-09/12/2005 ve 21/03/2013-06/05/2013 tarihleri arasında üç dönem halinde çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki; Mahkemece hizmet süresi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Davacı tanıklarından... davacının oğlu olup işyerinde çalışması da bulunmadığından beyanının tek başına hükme esas alınmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı tanıklarından ..., kendisi çalışmaya başladığında davacının davalı şirkette çalışmakta olduğunu belirtmiş ise de bu tanığın da davalı işverene karşı aynı mahiyette açmış olduğu davası bulunduğu, kendi davasında da hizmet süresinin ihtilaflı olduğu görülmektedir. Bu tanık, davacının 09/12/2004 tarihinden önceki çalışmasına tanıklık ettiğini beyan etmiş ise de; tanığın husumetli olduğu ve kayden çalışmasının 07/03/2005 tarihinde başladığı öte yandan davacının 09/12/2004 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalı olduğu dikkate alındığında; davacının 09/12/2004 tarihinden öncesinde çalıştığını yöntemince ispatlayamadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine, 25.03.2008 tarihine kadar davacının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen süreler dışında çalışması olduğunu ispata yarar husumetli tanığın ve davacının oğlunun beyanı dışında bir delil bulunmadığından davacı 25.03.2008 tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen süreler dışında çalıştığını da yöntemince ispatlayamamıştır.
Ancak, davacı tanıklarından ..., davalıya ait işyerinde 25/03/2008-01/09/2008 ve 01/01/2012-06/04/2012 tarihleri arasında çalışmış olup davacı ile birlikte davalı şirkette şoför olarak çalıştığını beyan etmiştir. Davacı tanıklarından ..., davalıya ait işyerinde 11/01/2011-19/11/2012 tarihleri arasında çalışmış olup davacının kendisi çalışmaya başladığında çalışıyor olduğunu kendisi ayrılırken de davacının halen çalışmakta olduğunu beyan etmiştir. Davacı tanıklarından ... da davalıya ait işyerinde 11/11/2008-07/07/2012 tarihleri arasında çalışmış olup davacı ile birlikte çalıştıklarını, işe başladığında davacının çalışmakta olduğunu beyan etmiş olup tanıkların davacının kayden bildirilen çalışma süresi dışında çalışmış olduğuna tanıklık ettikleri, dosya kapsamına göre bu tanıkların beyanına itibar edilmesine engel bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde adı geçen tanıkların çalışması ile sınırlı olarak davacının kayden Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen süreler dışında da çalıştığının kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece davacının hizmet süresi yukarıdaki kabule göre belirlenerek sonucuna göre alacaklar yeniden hesaplanmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.