3. Hukuk Dairesi 2014/8943 E. , 2015/1471 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/294-2013/395
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, ortak muris tarafından düzenlenen resmi vasiyetnamenin, kanunun aradığı şekil şartlarını taşımadığını, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığını, vasiyetnamenin manevi baskı ve ikrah altında yapıldığını beyan ederek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, ortak muris tarafından noterde düzenlenen vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri gösterilmiştir. Bu davada ileri sürülen sebepler TMK." nun 557.maddede gösterilenler yanında istem TMK." nun 542. maddesinde yer alan ve vasiyetnamenin varlığına hâkim hükmüne gerek kalmadan son veren hukuki işlemin bulunup bulunmadığının tesbitine ilişkindir.
TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılış olması olarak dört tanedir.
Dosyada mevcut ve murisin düzenlemiş olduğu 16.3.2005 tarih ve 01829 yevmiye numaralı Keşan 23.Noterliği tarafından düzenlenmiş vasiyetnamenin incelenmesinden; vasiyetnamede "...ilgilinin okuryazar olmadığını bizzat tetkik ederek anladım(Kendisi gözlükleri yanında olmadığından okuyamadığını ifade etti.)..." şeklinde bir tespitin yapıldığı görülmüştür.
Türk Medeni Kanununun 535.maddesinin 1.fıkrasında "Mirasbırakının, vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalamayamaz ise, memur iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder." Aynı maddenin 2.fıkrasında ise "...Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığınıve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetçinin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar" şeklinde düzenleme getirildiği görülmüştür.
Bu durumda, 16.03.2005 tarih ve 01829 yevmiye numaralı Keşan 23. Noterliği tarafından düzenlenmiş vasiyetnamenin, okuma yazma bilmeyenler için geçerli şekil şartlarına havi şekilde düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, murisin 16.03.2005 tarih ve 01829 yevmiye numaralı Keşan 23. Noterliği tarafından düzenlenmiş resmi bir vasiyetname yaparak, son arzularını açık bir şekilde ifade ettiği görülmüştür.
Ne var ki; dava konu vasiyetnamenin incelenmesinden vasiyet tanıklarının, murisin beyanının kendi önlerinde yapıldığını vasiyetnameye yazdırıp, bu beyanlarını imzalanmadan vasiyetnamenin düzenlendiği ve bu itibarla 16.03.2005 tarih ve 01829 yevmiye numaralı Keşan 23. Noterliğinde düzenlenen vasiyetnamenin Medeni Kanunun 535/2 maddesinde açıklanan şekil şartlarını ihtiva etmemesi nedeniyle geçerli bulunmadığı görülmüştür.
Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.