3. Hukuk Dairesi 2014/13854 E. , 2015/1488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2010/217-2014/53
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 27.01.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. Y.. Ö.. ile aleyhine temyiz olunan davalılar M.. B.. ve R.. C.. vekili Av. E.. B.. geldi. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili bankanın çalışanı olan dava dışı F.. Ş..."ün, bazı müşteri hesaplarından bilgi ve rızaları dışında muhtelif tarihlerde yaptığı usulsüz işlemler ile elde ettiği 705.200 TL yi davalıların hesaplarına (EFT) yoluyla havale ettiğini, bu konuda davalılar ve dava dışı banka çalışanı F... Ş.. hakkında İzmir 2 Ağır Ceza Mahkemesinde 2010/102 Esas sayılı kamu davasının da açıldığını ileri sürerek; 705.200 TL banka alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan R.. C.. ve M.. B.. vekili cevap dilekçesinde; dava dışı banka çalışanı F.. Ş..tarafından müvekkillerinin hesabına para gönderilmesinin sözkonusu olmadığını, ayrıca müvekkillerinin banka çalışanı F... Ş..l"ün işlediği suça katıldıkları yönünde bir delil de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişltir.
Diğer davalılar ise, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, İzmir 2 Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen 29.12.2010 günlü 2010/102 E-424 K. sayılı ilam ile davalılardan M.. B.. ve R.. C.."un beraatine karar verildiği, ceza davasına katılan davacı bankanın talep ettiği 726.728,14 TL zararın ise mahkum olan diğer davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği gerekçesiyle, davalılar M.. B.. ve R.. C.. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise dava konusuz kaldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava dışı banka çalışanının mudilerin hesaplarından çekerek zimmetine geçirdiği paraların, el ve işbirliği içinde hareket ettiği davalılar hesabına aktarıldığı iddiasıyla, uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava dışı banka personeli ve davalılar aleyhine açılan ceza davasında, mahkemece davalılardan M.. B.. ve R.. C.. hakkında suçun sübutuna ilişkin, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği gerekçesiyle CMK."nun 223/2-(e) maddesi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53.) maddesi gereği; hukuk hakimi, ceza mahkemesince delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı ile bağlı değildir. Bu nedenle, mahkemece; davacı tarafça gösterilen delillerin usulünce toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda ulaşılacak sonuç uyarınca davalılar M.. B.. ve R.. C.. hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
Bundan ayrı, davacı banka dava dilekçesi ile uğradığı zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Kesinleşmiş olan ceza davasında ise, davacı bankanın uğradığı zararın, davalılar M.. B...., B.. C.. ve R.. Ç.."dan tahsiline, istem olmadığı gerekçesiyle faize hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; dava dilekçesi ile talep edilen feri hak niteliğindeki faiz alacağı yönünden davalılar M... B..., B.. C.. ve R.. Ç.. haklarındaki davanın konusuz kalmadığı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.