3. Hukuk Dairesi 2014/13909 E. , 2015/1491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2010/40-2013/948
Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili ile davalılardan Menderes Edaş, M.. R.. vekilleri ile O.. A.. tarafından temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı O.. A.. tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 27.01.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. E.. E.. ile davalı M.. R.. vekili Av. N.. H.. ve davalı O.. A.. geldi. Diğer davalılar vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri Ö..ve A.."nin oğlu, M.."un kardeşi olan A.. D.."nun, 24.03.2005 tarihinde davalı G.. B.."a ait evin dış cephe badanasını yaptığı sırada elektrik akımına kapılarak öldüğünü, binaya yatay 95 cm mesafeden geçirilen yüksek gerilim hattının davalı TEDAŞ tarafından yaptırıldığını, bina sahibi olan davalı G.. B.."un gerekli önlemleri almaması, davalı O.. A.."un hattın kesin kabulünü yapan kabul heyetinin başkanı olması, davalı M.. R.."nin de hattı yapan müteahhit olması, davalı Menderes Edaş"ın ise işlettiği enerji nakil hattının bakımını yapmaması nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, müvekkilleri Ö.. ve A... için 25.000"er TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000 TL cenaze gideri, 50.000"er TL manevi, müvekkili Mahmut için 30.000 TL manevi olmak üzere toplam 181.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; Turgut Özal Üniversitesi öğretim üyelerinden aldırılan kusur raporu ile avukat bilirkişiden alınan tazminat raporu esas alınarak, davalı Tedaş hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davacılar Ö.. ve A... için 262,50 TL cenaze giderinin, davacı Ömer için 5.549,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 10.000 TL manevi tazminatın, davacı A.. D.. için 6.958,40 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 10.000 TL manevi tazminatın, davacı Mahmut için 6.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan Menderes Edaş, M.. R.. vekilleri ile O.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm, davacıların ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, elektrik çarpması nedeni ile desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Enerji nakil hattının sahibi olan davalı Tedaş, tehlike arz eden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakım ve işletilmesindeki eksikliklerden doğan zararlardan 818 sayılı BK"nun 58. maddesi uyarınca sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibari ile kusursuz sorumluluk olup, ayrıca kusur aranmamaktadır. Somut olayda; davacıların zararı, enerji nakil hattının mevzuata aykırı olarak yapılmasından kaynaklandığına göre, davalı Tedaş kusursuz olarak sorumlu bulunmaktadır. Bu durum karşısında tazminat kapsamı belirlenerek davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bundan ayrı, 818 sayılı BK. nun 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları azdır. Davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesi gereğince; dayanışmalı (müteselsilen) sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi aynı olan davalılar yararına tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücreti takdir edilir.
Mahkemece yukarıda açıklanan düzenleme gözetilmeyerek, haklarındaki istemin bir bölümü aynı nedenle reddedilen (müteselsil) dayanışmalı sorumlu davalılar yararına, reddedilen maddi tazminat istemi nedeniyle tek avukatlık ücreti, reddedilen manevi tazminat istemi nedeniyle de tek avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalılardan her biri için reddedilen maddi ve manevi tazminat tutarları nedeniyle ayrı avukatlık ücreti takdir edilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.