3. Hukuk Dairesi 2014/14380 E. , 2015/1495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/271-2013/652
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle daha önceden belirtilen 27.01.2015 tarihinde temyiz eden davacılar vekili Av. A... A...ile davalı vekili Av. O.. C.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde; mirasbırakan F... B..in 26.02.2004 tarihinde noterde düzenlediği vasiyetnamesinin, ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 07.12.2011 günlü ve 2011/12411 E. 19847 K. sayılı ilamı ile; (..Davacı S.. B.."in dosyaya ibraz etmiş olduğu 16.03.2011 tarihli dilekçede “..... sonuç olarak bir karar verilecekse bile açıkladığım gerekçelerin de dikkate alınması ve saklı paylar gibi yasal haklarımın zayi edilmemesi .....” şeklinde beyanda bulunmuştur.
HUMK"nun 76. maddesi uyarınca, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir.
Söz konusu dilekçede davacıların mahfuz hisseye tecavüzde bulunulduğu belirtilerek işlemin iptali istenmiş olduğuna göre; tenkise ilişkin talep de gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, mahkemece; TMK"nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda ayrıca inceleme ve araştırma yapılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir...)
Gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı S.. B.."in, davayı açtığı tarihte vasiyetnameden haberdar olmasına rağmen, yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra tenkis talebinde bulunduğu, bu nedenle tenkis talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Mirasbırakan F.. B... 11.07.2004 tarihinde ölmüş, dava ise 09.05.2008 tarihinde açılmıştır.
TMK. nun 571/1 maddesi uyarınca; tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
Somut olayda; davanın açıldığı 09.05.2008 tarihi ile tenkis istemini içeren dilekçenin verildiği 16.03.2011 tarihi arasında bir yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; tenkis isteminin, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu istemin zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş olması yerinde değil isede, sonucu itibariyle davanın reddi doğrudur.
SONUÇ: HUMK. nun 438/9. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.