MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ...’ün yokluğunda verilen kararın, başka suçtan cezaevinde bulunması nedeniyle vasisine tebliğ edildiği, sanık vasisinin kararı süresinde temyiz etmediği, kanun yoluna başvurma hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu, sanığın karar ve tebligat tarihinde cezaevinde bulunması halinde, sanığa yapılacak tebligatın Tebligat Kanunu"nun 19. maddesinin düzenlediği şekilde yapılması gerektiği dikkate alındığında tebliğ tarihinde sanığın cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın vasisine yapılan tebligatın bu nedenle usulsüz ve öğrenme üzerine temyizini süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanık ...’ün asıl mahkemesince savunmasının alındığı 27/03/2015 tarihli celsede iddianame ve eklerinin okunduğu bu sebeple sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanıkların savunması, müşteki beyanı ve olay yeri inceleme tutanağından hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun gece vakti işlendiği sabit olmakla hüküm kurulurken TCK’nun 116/2. maddesi yerine aynı Yasa"nın 116/4. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi sonuç cezaya etkili olmadığından, ayrıca bu suçun birden fazla kişi tarafından işlendiği sabit olmakla 5237 sayılı TCK ‘nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanıklar ... ve ...’ün temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.