3. Hukuk Dairesi 2014/13254 E. , 2015/1563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAYSERİ 5.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2012/256-2014/302
Taraflar arasında asıl davada nişan hediyelerinin iadesi, karşı davada ise nişanını bozulmasından doğan maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili (k.davalı) tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı E.. İ.. ile 28/01/2012 tarihinde nişanlandıklarını, ilerleyen süreçte yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden nişanın bozulduğunu; nişanlısı olan E.. ..."na 11 adet 22 ayar, 13.500,00 TL değerinde bilezik, yine 22 ayar 1.600,00 TL değerinde bileklik, 900,00 TL değerinde 2 adet yüzük ve 1 adet 4.200,00 TL değerinde set takımı taktığını, müvekkilinin bu takıları nişanlısına ve nişanlısının annesi olan diğer davalı E.. İ.."na teslim ettiğini, davalının müvekkilini telefonla arayarak nişanı bozduğunu, müvekkilini istemediğini söylediğini, nişanda takılan eşyaları da vermeyeceğini söylediğini bu nedenlerle cins ve adedi belirtilen hediyelerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 20.200,00 TL"nin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili E.. İ.."nun diğer davalı E..İ..."nun annesi olduğunu, dolayısıyla E.. İ.."na açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini gerektiğini; müvekkili aleyhine açılmış olan nişan eşyasının iadesi davasını da kabul etmediklerini, müvekkili ile davacının 28/01/2012 tarihinde büyük bir törenle nişanlandıklarını, bu nişanın davacı Naim"in kusuru nedeniyle bozulduğunu, nişan nedeniyle müvekkilinin 25.000,00 TL masrafının olduğunu, müvekkilinin nişanın bozulmasından dolayı çok derin üzüntü yaşadığını, depresyona girdiğini, bu nedenlerle karşı davalarının kabulüne, asıl davanın reddine, müvekkili lehine 3.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ilerleyen yargılama sürecinde maddi tazminat istemini 3.500,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulü; karşı davanın kısmen kabulü ile; 3.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacılara verilmesine, 500,00 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 7.500,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, nişan bozulması nedeni ile ziynet ve nişan hediyelerinin aynen ya da bedelinin tahsili, karşı dava nişanın bozulmasından doğan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kabulü karşı davanın kısmen kabulüne hükmolunmuş; sözkonusu karar davacı (karşı davalı vekilince) temyiz olunmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin (karşı davalı) sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
1-) 4721 sayılı TMK.nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.
Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.
Somut olayda, davacının nişanın bozulması nedeniyle fahiş bir zarara uğradığını ispatlayamadığı nazara alınarak tazminat isteminin reddi gerekirken davanın kısmen kabulü kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
2-) Nişanın bozulmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasında (karşı davada) davalı (karşı davacı) lehine 600 TL değerindeki nişan yüzüğü bedelide dahil toplamda 3500 TL"nin davacıya iadesine karar verilmiştir.
TMK.nun 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, mutad (alışılmışın) dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir.
Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda istikrar arzeden Yargıtay içtihatlarına göre nişan yüzüğü mutad hediye kapsamındadır .
O halde mahkemece; açıklanan ilkeler gereğince inceleme yapılarak mutad hediye 600 TL değerindeki nişan yüzüğü yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem gider yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.