Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1842
Karar No: 2018/5546

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/1842 Esas 2018/5546 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/1842 E., 2018/5546 K. numaralı kararda sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan mahkum edilmiştir. Dosyada yer alan deliller, duruşma ve tarafların savunmaları dikkate alınarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak sanık hakkında TCK 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına yönelik görüş ayrılığı yaşanmıştır. Mahkeme çoğunluğu, ATK raporlarına rağmen sanığın eyleminin mağdurenin ruh sağlığına zarar verip vermediğinin tartışmalı olduğunu belirterek TCK 103/6. maddesinin uygulanamayacağı yönünde karar vermiştir. Ancak azınlık görüşüne göre sanığın eylemi sonucunda mağdurenin ruh sağlığı zarar görmüştür ve TCK 103/6. maddesi uygulanmalıdır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/6. maddesi (Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı)
14. Ceza Dairesi         2018/1842 E.  ,  2018/5546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ile müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.09.2018 tarihinde üyeler ... ile ..."nun sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
    Karşı Oy
    Tüm dosya kapsamından olumsuz bir çevre ve aile hayatı olan mağdureye ilk olarak henüz on yaşındayken annesinin erkek arkadaşı olan... ismindeki bir erkeğin cinsel istismarda bulunduğu daha sonra on iki yaşındayken erkek arkadaşı.. tarafından nitelikli cinsel istismara uğradığı, bu eylemden sonra arkadaşı Mehmet"in kendisini
    -2-
    aldattığı düşüncesiyle bunalıma girdiği, ardından hayat kadını olan... ile tanıştığı bu kişinin mağdureyi farklı kişilere pazarladığı ve mağdurenin..."ın istismarı olayından sonraki iki buçuk yıllık süreçte en az yirmi yedi kişinin cinsel istismarına maruz kaldığı anlaşılan olayda sayın çoğunlukla görüş ayrılığımız sanık hakkında TCK."nın 103/6 madde ve fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağına yönelik olarak çıkmıştır.
    Her ne kadar Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarında... ve ..."ın eylemleri nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı belirtilmiş ise de mağdurenin suç tarihlerinde on ve on iki yaşında olması ve ...in eyleminin nitelikli olması dikkate alındığında bu eylemlerle birlikte tüm eylemlerin mağdurenin ruh sağlığını bozacak nitelikte olduğuna kuşku bulunmamaktadır.
    ATK 6. İhtisas Dairesi 20 Mayıs 2012 günlü raporunda mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın... dışındaki tüm sanıkların eylemlerinin birlikte etkisiyle oluştuğunu tespit etmiştir. Bunun üzerine mahkeme ilk kararında sanık hakkında TCK.nın 103/6 madde ve fıkrasını uygulamış ancak bu karar Dairemizin 02 Kasım 2015 günlü kararında "Her bir sanığın işlediği suç yönünden mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti gerekir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bunun üzerine tekrar ATK dan rapor aldırılmış. ATK Genel Kurulu 01 Eylül 2016 günlü raporunda ""Ruh sağlığını cinsel istismarda bulunan tüm sanıkların birlikte bozduğu sanık ayrımının yapılamadığını"" tespit etmiştir.
    Görüleceği gibi ATK 6. İhtisas kurulu raporu ile ATK Genel Kurulu raporu arasında esasen bir fark bulunmamaktadır. Her ikisi de sanıkların eylemlerinin birlikte ruh sağlığını bozduğunu kabul etmektedir. Oysa TCK 103/6 madde ve fıkrasının uygulanabilmesi için bozma kararında da belirtildiği gibi sanığın eylemi (Her bir sanığın eyleminin ayrı ayrı) sonucunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun açık ve net olarak, şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespitinde zorunluluk vardır. Ruh sağlığının tüm eylemlerin etkisiyle bozulması ya da eylemlerin birlikte ruh sağlığını bozmuş olması TCK 103/6. madde ve fıkrasının uygulanması için yeterli değildir. Her eylemin ruh sağlığını bozma potansiyeli var bu nedenle her eylem ruh sağlığını bozmuştur denemez. Hangi eylemin ya da eylemlerin ruh sağlığını bozduğu tespit edilememiştir. Bu nedenlerle sanığın eylemi sonucu mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun şüphede kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanık hakkında TCK.nın 103/6 madde ve fıkrasının uygulanamayacağı düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi