(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/28753 E. , 2020/1873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının davalı apartman yöneticiliğinde 1987 tarihinden itibaren apartman görevlisi olarak çalışmaya başladığını, haksız olarak işten çıkarıldığını,29.09.2010 tarihine kadar dikkat ve özenle çalıştığını, son ücretinin net 650,00 TL olduğunu,sabah 06:00 da işe başlayıp akşam 21:00 e kadar çalıştığını,fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini,ulusal bayramlarda çalıştığını ancak buna ait ücretinin ödenmediğini,son iki yıl hafta tatili yaptığını,son yıla ait yıllık iznini kullanmadığını,sarkıntılık iddiasının gerçek olmadığını,davacıya tazminat ödememek için davalı yönetimin bu yola başvurduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminat ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Oran Lojmanları Topel Apartmanı Yöneticiliği vekili, kapıcılık hizmetinin fazla çalışmayı gerektirecek bir hizmet olmadığını, yönetmelik gereği kırkbeş saati aşan çalışmasının olamayacağını, olsa dahi kendisine yapılan ödemelere ihtirazi kayıt koymadığını, Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3. maddesine göre konutun maliki ve ortakları işveren olduğundan Maliye Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığına husumet yöneltilmesi gerektiğini, davanın ihbar edilmesi gerektiğini, davacının 23.09.2010 tarihinde lojman parkına inen 2004 doğumlu çocuğa cinsel istismar içeren ahlak dışı sözler sarf etmesi üzerine çocuğun babasının lojman yönetimine şikayeti üzerine 29.09.2010 tarihinde davacının iş sözleşmesine son verildiğini, davacının 26.06.2010 günlü tutuklanması ve işe gelmemesi nedeniyle 4857 sayılı Yasanın 17. maddesinin ihlal edildiğini, davacının sarf ettiği sözlerin 25.09.2010 tarihli ifade tutanağında yer aldığını ve bu sözleri altı yaşında bir çocuğun tasarlamasının mümkün olmadığını, davacının işyerinde kalması halinde ileride oluşabilecek tehlikeler konusunda ciddi endişeler oluştuğunu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin yersiz olduğunu, herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ... vekili,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının taleplerinden kimin sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacının askeri lojmanlarda bina görevlisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davacı, davasını ... Oran Lojmanları Topel Apartmanı Yöneticiliğine yöneltmiş olup; davalı tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde husumetin Milli Savunma Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini beyan ederken davanın ihbarı istemli dilekçesinde ise Milli Savunma Bakanlığının davaya dahil edilmesi gerektiği beyan edilmiştir. Mahkemece 16.02.2016 tarihli duruşmada ara karar ile davanın Milli Savunma Bakanlığına yöneltilmesi için davacı tarafa süre verildiği ve davacı tarafça davanın Milli Savunma bakanlığına yöneltildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hüküm altına alınan alacaklardan davalılar sorumlu tutulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 110. maddesi gereği çıkarılan Konut Kapıcıları Yönetmeliği uyarınca işveren konutun maliki ya da ortaklarıdır. Yönetici işveren vekili konumundadır. Kamu lojmanları bakımından da taşınmazın maliki ya da intifa hakkı sahibi olan kamu kurumu işveren konumundadır. Diğer taraftan Kamu Konutları Yönetmeliği’nin 36. maddesi işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Sözkonusu düzenleme idare ile lojman yönetimi arasındaki rücu ilişkisini belirleyici niteliktedir.
Somut olayda, işveren ...’dır.Davalıya karşı davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken tüzelkişiliği bulunmayan Oran lojmanları Topel Apartmanı Yöneticiliğinin alacaklardan sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı işçi 01.05.1993-29.09.2010 tarihleri arası davalı Bakanlığa bağlı lojmanda apartman görevlisi olarak çalışmıştır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren, iş sözleşmesinin davacının küçük çocuğa cinsel tacizde bulunması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece haklı bir feshin varlığının davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Davacının çalıştığı apartman genel kurulu 29.09.2010 tarihinde olağanüstü toplanarak davacının iş sözleşmesinin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarından mağdurenin anne ve babası kızlarına karşı davacının cinsel tacizde bulunduğu beyan etmişler, davalı tanığı ... davacının komşularının kızına sözlü tacizde bulunduğu için apartmanın bağlı olduğu yönetimin toplandığını, üst yönetimin böyle bir kişinin sitede çalıştırılamıyacağına dair duyurusuyla davacının iddia edilen eylem nedeniyle sitede çalıştırılamayacağı belirtilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tutanaklar ve olaya ilişkin savunmalar, mağdurenin ifadesi dikkate alındığında davacı hakkında soruşturmaya neden olan olayın iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil ettiği, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.