4. Hukuk Dairesi 2015/2305 E. , 2016/349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 08/06/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin atiye bırakılmasına, davacı ..."ın tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen 21/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacılardan ..."ın temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacılar ... ve ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davacı ..."ın olay yerinde bulunan davalı şirketin yaptığı inşaat halinde bulunan hidroelektrik santrali sırasında yapılan su kanalına düştüğünü ve 3 ay çalışma gücünü kaybedecek şekilde yaralandığını, davacı ..."ın kaza nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazminini, ..."ın annesi, babası ve kardeşi olan diğer davacılar da bu kaza nedeniyle uğradıkları manevi zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar vekilinin 15/05/2014 tarihli celsede maddi tazminat istemini atiye bıraktığı gerekçesiyle maddi tazminat istemlerinin atiye bırakılmasına, davacı ..."ın yaralanma derecesine göre manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne, diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ..."ın düşmeye bağlı olarak kafa tramvası, çenede, ellerde, kollarda ve omuzlarda parçalı kırık olacak ve 3 ay iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacı ..."ın anne ve babası olan davacıların oğullarının bu şekilde yaralanmasına bağlı üzüntü ve olayın şokunu yaşadıkları anlaşıldığına göre, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. (TBK 56/2) maddesi gereğince davalının haksız eylemi ile sosyal kişilik değerlerinin ihlal edildiği ve davacıların bu nedenle zarar gördüklerinin kabulü ile adı geçen davacılar yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile manevi tazminat istemlerinin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacı ..."ın temyiz itirazlarına gelince;
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; olayın oluş şekli, yaralanma derecesi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar ... ve ... yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı ... yararına BOZULMASINA, davacı ..."ın temyiz itirazlarının ilk bentteki gösterilen sebeplerle reddine, bozma nedenine göre davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve Tolga Arslan"dan gayri davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.