2. Hukuk Dairesi 2016/4852 E. , 2017/10559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-karşı davalı kadının, Türk Medeni Kanununun 166/1 ve yargılama devam ederken 162. maddesi gereğince hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı ve ilk açılan dava ile birleştirildiği, davalı-karşı davacı erkeğin ise Türk Medeni Kanununun 161. maddesi gereğince zina hukuki hukuki sebebine dayalı olarak karşılık boşanma davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; kadının her iki davasının kabul edildiği erkeğin davasının reddedildiği, kadının kabul edilen Türk Medeni Kanununun 166/1 dayalı davasında davalı erkeğin alkol alışkanlığı olduğu, düzenli çalışmadığı, eşine karşı süre gelen fiziksel şiddet içeren eylemleri olduğu; davacı-karşı davalı kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal eden ve güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu gerçekleşen kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu olduğu;
Birleşen dava yönünden ise davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs fiili sabit görülerek neticeten 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği henüz kararın kesinleşmediği, bu hali ile davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı eşe karşı hayata kast ve pek fena muamele eyleminde bulunduğu;
Zina hukuki sebebine dayanan karşı dava yönünden; davacı-karşı davalı ..."nin kabul ettiği .... isimli şahıs ile ilişkisinin davacı-karşı davalı kadının kabul beyanından başka devam ettiğini gösterir delil bulunmaması ve özellikle davalı-karşı davacı koca tarafından öğrenilmesinden sonra evliliğin 3 ay daha devam ettiği, Ceza Mahkemesinin duruşmasındaki beyanları ve yine cezaevi müdürlüğü aracılığı ile dosyaya sunduğu 04/11/2015 tarihli dilekçesi ile eşinin ... ile ve sonrasında ... ile ilişkisini bildiği halde aynı evde yaşadığını, öncesinde aynı yolla değişik tarihlerde sunduğu dilekçeleri ile eşinin kendisini aldattığını buna rağmen eşini çok sevdiğini ve çocukları olması nedeniyle onu affettiğini, beyan etmiştir. Affeden eşin zina hukuksal nedenine dayalı dava açma hakkı yoktur bu nedenle subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kadının her iki boşanma davasının da ayrı ayrı kabulüne ve erkeğin davası yönünden reddine hükmedilmiş, davalı-karşı davacının hayata kast ve pek fena muamele olarak kabul edilen davranışları davacı-karşı davalının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olması, eylemin ağırlıği nedeniyle davacı-karşı davalı kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiş, davalı-karşı davacının temelinden sarsılma nedenine dayalı ana davada eşit kusurlu kabul edilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi şeklinde gerekçeye yer vermiştir.
Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer"i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu"ndaki düzenlemelere (TMK m.4,174/1-2, 175) aykırı düşer.
O halde, somut olaylarda her üç boşanma davasındaki deliller birlikte değerlendirilerek, tüm kusurlu davranışlar birlikte ele alınıp, taraflar için bir kez kusur oranı belirlendikten sonra, maddi-manevi tazminat talepleri konusunda, bir kez hüküm kurulması gerekirken, her bir dava için ayrı kusur oranı belirlenip, maddi-manevi tazminat talepleri hakkında iki ayrı ayrı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2017(Çrş.)