Hırsızlık - Konut Dokunulmazlığını İhlal - Mala Zarar Verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/10473 Esas 2016/2288 Karar Sayılı İlamı

22. Ceza Dairesi         2015/10473 E.  ,  2016/2288 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını İhlal, Mala Zarar Verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suça sürüklenen çocuk ve yaşı büyük olduğu için soruşturması ayrı yürütülen sanık ..."ın, olay gecesi şikayetçinin evine kapı kilit göbeğini kırarak girmeleri, ihbar üzerine olay yerine gelen polislerin suça sürüklenen çocuğu apartmanın ikinci katında yakalamaları, sanık ..."ın ise terasta suça konu eşyalarla birlikte yakalamaları şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ... hakkındaki dava dosyası getirtilip incelenerek dosyaların birleştirilmesi, birleştirmenin mümkün olmaması halinde ise dosyanın onaylı örneğinin alınarak hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmesi,
2)5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ve ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK"nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasına yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Suça sürüklenen çocuğun diğer sanık ile birlikte müştekinin konutuna kapı kilit göbeğini kırmak suretiyle girdikleri ve etrafı kurcaladıkları, ihbar üzerine polislerin olay yerine gelmesiyle kaçmaya çalışan suça sürüklenen çocuğun 2. katta asansör boşluğunda yakalandığı, içerden aldıkları 3 adet cep telefonu, kamera, saat, batarya, kamera kaseti, 7 adet yüzük, 6 adet küpe, 2 adet kolye, 1 adet taşlı bileklik, 2 adet kolye ile diğer sanığın teras katta yakalanması karşısında; hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarında temel cezanın üst hadden, mala zarar verme suçunda üst hadde yakın cezanın verilmesini gerektiren nedenlerin somut olaya özgülenerek ve denetime olanak verecek şekilde hükümde belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, yasadaki ibareler tekrar edilerek ve suça sürüklenen çocuğun suç kaydı ile suçu meslek haline getirmesi gerekçe gösterilerek eylemin niteliğine yönelik yasal ve yeterli nedenler gösterilmeksizin, TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere aykırı şekilde hırsızlık suçundan temel cezanın 5 yıl, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 3 yıl olarak en üst hadden, mala zarar verme suçundan 900 gün karşılığı adli para cezası olarak en üst hadde yakın belirlenmesi,
3)Suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince onu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.