(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27202 E. , 2020/1880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene bağlı olarak 16.07.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 31.08.2013 tarihinde ise ihtarname yollayarak istifa ettiğini, ancak ihbar önellerine uyarak fiili olarak 12.10.2015 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin 31.08.2015 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumundan 15 yıl ve 3600 gün şartını doldurarak kıdem tazminatına hak kazandığına dair evrak aldığını, aynı tarihte noter marifetiyle işverene ihtarname göndererek kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını talep ederek iş sözleşmesini feshettiğini, müvekkilinin istifa ettiği 31.08.2015 tarihinden önce en son net 1.350,00 TL maaş aldığını, müvekkilinin 2014 Kasım ayına kadar haftada altı gün 08.00-20.00 saatleri arasında on iki saat çalıştığını, 2014 Kasım ayından sonra ise haftada altı gün sekiz saat çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin hiç ödenmediğini, müvekkilinin ulusal ve dini bayram ile genel tatil günlerinde çalıştığını, çalışma süresi içinde yıllık izinlerinin çok az kullandırıldığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının emeklilik şartları vesilesiyle kıdem tazminatını alarak işten ayrılacağını ihtar ettiğini, ancak davacının kendi verdiği önele uymayarak 12.10.2015 itibariyle çalışmasına son verdiğini, davacının kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının 20.11.2015 tarihinde 6.680,14 TL olarak yatırıldığını, davacının ücretinin sözleşmede belirtildiği üzere asgari ücret olduğunu, fazla mesai yapılan dönemlerde saatine göre fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, davacının görev aldığı işyerine göre 2-3 günde bir tam gün yahut 1,5 gün tatil yaptığını, bu çalışma düzenine göre fazla mesai oluşmadığını, duruma göre oluştuğu zamanlarda ise ödemelerin yapıldığını, tatil ücretlerinin ödendiğini, davacının yetmiş günün üzerinde yıllık izin kullandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddiası gibi haftanın altı günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Davacı tanıklarından Emrah Yerlikayanın beyanına göre fazla mesai tespit edilememekle birlikte diğer davacı tanığı Halil Kaftanın beyanlarına göre davacının ayda üç hafta haftada beş gün günde on iki saat çalıştığı, bir hafta haftanın dört günü aynı şekilde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu beyan dikkate alındığında davacının ayda üç hafta haftalık 7,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmektedir. Ancak bu davacı tanığı davacı ile birlikte 1,5-2 ay gibi bir süre ile çalıştığını beyan etmesine göre tanığın davacının çalışma düzenine ilişkin bilgisinin çalışma süresi ile sınırlı olduğu dikkate alınmalıdır. Bu itibarla, gerekirse davacı tanığı ..."a ait sigorta kayıtları da getirtilmek suretiyle, tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre belirlenerek bu süre ile sınırlı olarak davacının fazla mesai alacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gereklidir. Açıklanan husus gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece kıdem tazminatı bakımından temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de; davacının gönderdiği ihtarnamede ihbar öneli tanınmış olduğu, temerrüt tarihi itibariyle çalışmasının devam ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.