Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5152
Karar No: 2019/13462
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/5152 Esas 2019/13462 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/5152 E.  ,  2019/13462 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR

    İmar kirliliğine neden olmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/11/2018 tarihli ve 2018/86840 esas, 2018/59489 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/440 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2019 gün ve 2019/39204 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin imar barışı yasasından faydalanarak bahse konu inşaatla ilgili yapı kayıt belgesi almış olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
    Dosya kapsamına göre, Yıldırım Belediye Başkanlığı vekilinin 02/10/2018 tarihli dilekçesi ile, şüphelinin 3194 sayılı İmar Kanunu"na aykırı inşaat yaptığının tespit edilmesi sonucunda düzenlenen 20/09/2018 tarihli yapı tespit ve tatil zaptında resmi parselli yerde ruhsatsız inşaat yapıldığının tespit edildiğinden bahisle şikayetçi olduğu, başlatılan soruşturma kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 24/10/2018 tarihli cevabi yazısında şüphelinin "Bursa Yıldırım Samanlı Mh. Yücel Cd. No: 45/2, 45/2A, 45/3" adreslerine başvuru yaptığının tespit edildiği, ancak yapı kayıt belgesinin vatandaşın beyanı esas alınarak oluşturulduğu için yasaya uygun hale gelip ruhsatlandırma işlemi yapılıp yapılmadığının ilgili belediyeden öğrenilmesi gerektiğinin bildirildiği, ancak soruşturma aşamasında ilgili belediyeye yazı yazılıp söz konusu bu husus sorulmadığı gibi, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara esas alınan yapı kayıt belgelerindeki parsel numaralarının "42, 43, 45/2" olması karşısında, 20/09/2018 tarihli yapı tespit ve tatil zaptındaki parsel numaralarının "42,43,44" olarak belirtildiği, anılan eksikliğin tamamlanmasına ilişkin Savcılık tarafından ilgili kuruma yazı yazılılarak 44 ve 45/2 parsellere ilişkin yapılan işlemler hakkında bilgi verilmesi istenilmediği gibi, 3194 sayılı Kanun"a aykırı inşaat edildiği iddia olunan parseller hakkında keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporu aldırılması gerektiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    CMK"nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun"un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
    “(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
    Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
    3194 sayılı İmar Kanunu"na 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    İncelenen somut olayda, yapı tespit ve tatil zapt tarihinin 20/09/2018 tarihli olması ve 31/12/2017 tarihinden önce yapılan yapılar hakkında yapı kayıt belgesinin verilebileceği anlaşılması karşısında, bu tarihten önce suça konu yapının yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, gerektiğinde mahallinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılması, tutanak tanıkları ve komşu binalarda oturanların tanık olarak dinlenmesi, yapı kayıt belgelerindeki parsel numaralarının "42, 43, 45/2" iken 20/09/2018 tarihli yapı tespit ve tatil zaptındaki parsel numaralarının "42, 43, 44" olarak belirtildiğinden parsel numaralarındaki bu farklılığın araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir.
    Bu nedenle itiraz merciince etkin soruşturma yapılmaması dikkate alınarak, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Şüpheli ... hakkındaki Bursa 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/440 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- CMK’nın 309/4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi