21. Hukuk Dairesi 2016/18409 E. , 2017/2848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, eksik hesaplanan maaş farklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 21. basamaktan alması gereken maaşının tespitiyle biriken fark aylıklarının ödenmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Yapılacak iş, kurum tarafından hesaplanan fark aylıklarının miktarı ve davacıya ödenip ödenmediği belirlenerek, davacının bu aylık miktarına ve ödenen fark aylıklara bir itirazı olmaması durumunda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek, davacının itirazı bulunması halinde de uzman bilirkişiden Kurum işlemlerinde hata olup olmadığını belirleyen hata varsa, hangi noktalarda olduğunu denetime elverişli bir şekilde saptayan bilirkişi raporu ile sonuca gitmekten ibarettir.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 7.783,35 TL fark aylık alacağının aybe ay ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yargıtay Bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, bozmadan sonra gönderilen aylık bilgilerine göre davacının yaşlılık aylığının yeniden hesaplandığı ve Haziran 2013 aylığının 1.683,94 TL olarak belirlendiği, Kurum tarafından davacıya yazılan 04/07/2013 tarihli yazıda davacının birikmiş aylık tutarının 27/07/2013 tarihinden itibaren bankaya gönderildiğinin bildirildiği, davacıya Temmuz 2013 tarihinde net 7.962,25 TL ödeme yapıldığı, Kurum tarafından davacıya basamak intibakına göre başlangıç tarihi itibariyle bağlanan aylık miktarının liste halinde gönderildiği ve her aylığın karşısında ödendi ibaresinin bulunduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Kurum tarafından gönderilen listeye ve toplu ödeme yapılmadan önceki ödenen aylık bilgilerine göre fark aylık miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının satın aldığı basamak göz önünde bulundurularak basamak intibakına göre Kurum tarafından başlangıç tarihi itibariyle aylık miktarının ne olması gerektiğinin belirlendiği, davacıya Temmuz 2013 tarihinde net 7.962,25 TL ödeme yapıldığı, ancak bu ödemenin basamak intibakı nedeniyle ortaya çıkan aylık farklarından kaynaklı olup olmadığının açıklığa kavuşturulmadığı, basamak intibakı dolayısıyla yapılan bir ödeme ise davacının belirlenen aylık farklarına ve yapılan ödemeye bir itirazının bulunup bulunmadığının belirlenmediği ve itirazının olması halinde bozma ilamında belirtilen şekilde denetime elverişli bilirkişi raporunun alınmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Yapılacak iş, davacıya Temmuz 2013 tarihinde yapılan 7.962,25 TL ödemenin basamak intibakı nedeniyle ortaya çıkan aylık farklarından kaynaklı olup olmadığını Kurumdan sormak, söz konusu ödemenin basamak intibakı dolayısıyla yapılan bir ödeme olduğunun anlaşılması halinde davacının Kurum tarafından belirlenen aylık miktarına ve ödenen fark aylıklara bir itirazı olmaması durumunda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek, davacının itirazı bulunması halinde de uzman bilirkişiden Kurum işlemlerinde hata olup olmadığını belirleyen hata varsa hangi noktalarda olduğunu denetime elverişli bir şekilde saptayan bilirkişi raporu ile sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara ve özellikle, anılan içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.