4. Hukuk Dairesi 2015/15723 E. , 2016/670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
a) Dava, 2330 sayılı Yasa"dan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının dava dışı polis memurunun yaralanmasına neden olduğunu, dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Yasa gereğince ödenen miktarın, ödemeye neden olan davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 01/04/2015 tarih, : 2015/1601 Esas, 2015/4004 Karar sayılı ilamı ile "... dava dışı polis memuru yaralanmasının kaç gün iş ve güç kaybına engel olduğunun belirlenmesi ve buna göre rücuen tazminat kapsamı hesap ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak, bozma öncesi alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın, gereği yerine getirilmemiş, dava dışı polis memurunun olay günündeki yaralanmasına ilişkin rapor alınmadan, bozmadan önce alınan rapora itibar edilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İBK.). Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğinin yerine getirilmemesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerektirmiştir
b) Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa"nın 3. maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalılara rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalının sorumluluğunun olay günündeki verilere ve bu bağlamda olay günündeki katsayılara göre belirlenmesi gerekirken, karar gününde yürürlükte bulunan katsayılara göre hesaplanan tutar üzerinden istemin kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bu yönüyle de kararın bozulması gerekmiştir.
c) Davacı İçişleri Bakanlığı, davalının eylemi sonucu görev esnasında yaralanan dava dışı polis memuruna 13/01/2011 tarihinde ödemede bulunmuştur. Rücu yoluyla ödetilmesi istenen davalarda davacının zararının ödeme gününde oluştuğu benimsenerek, kabul edilen tazminata ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin hüküm altına alınan tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamış, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a,b,c) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.