3. Hukuk Dairesi 2014/15537 E. , 2015/1862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2013/139-2013/373
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalının 2007 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk Can"ın velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuk için 300,00 TL iştirak nafakası bağlandığını; Can"ın 12 yaşına geldiğini, ihtiyaçlarının, nafaka miktarı tayin edildiği zamana göre farklılık gösterdiğini, hükmedilen nafakanın yetmediğini iddia ederek; çocuğun alışkın olduğu yaşam şartlarını sürdürebilmesi için, iştirak nafakasının 300,00 TL"den 1.000,00 TL"ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davalı asilin bildirilen adresine gönderilen tebligatın iade edildiği, yapılan araştırmalarda tebliğe yarar adresine ulaşılamadığı, yeni adresin bildirilmesi için davacı vekiline ihtarlı tebligat gönderilmesine karşın davalı adresinin bildirilmediği; bu nedenle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesinde aranan süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmediği gerekçe gösterilerek, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119. maddesinde sayılmıştır.
HMK md.119 maddesi;
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır." yasal ifadesini içermektedir .
1086 sayılı Kanunun 179 uncu maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu madde ile, dava dilekçesinde bulunması gereken hususların neler olduğu, ilâve unsurlarla birlikte ve daha geniş olarak düzenlenmiştir.
Somut olaya bakıldığında; Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, davalı tarafın adı soyadı( L.. Y.. ), T.C kimlik numarası ve adresinin (....... Mah...... ........../İstanbul ) gösterilmiş olduğu; dava dilekçesinde belirtilen iş bu davalı adresine çıkartılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin bila ikmal iade edildiği; mahkemece, davalının tebliğe yarar açık adresini iki hafta içerisinde mahkemeye bildirmesi hususunun davacı vekiline ihtar edildiği; bunun üzerine, davacı vekilinin, süresinde davalının SGK kayıtlarında görünen iş yeri adresini tebligat adresi olarak bildirdiği; fakat, bu adrese çıkarılan davetiyenin de bila ikmal iade döndüğü; mahkemece verilen süre içerisinde davalının açık adresinin bildirilmediği gerekçesiyle HMK 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddedildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, mahkemece; davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde nelerin bulunması gerektiğini düzenleyen HMK.nun 119.maddesinde kastedilen, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi; tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanunun gerekse Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb.K.Md.21- 25-28, Teb.Uyg.Dair Yön. 30-48 vs.) işlevsiz hale getirecektir.
Bu itibarla, davacı tarafın, dava dilekçesinde; davalının adresini göstermiş olması, bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu gözönüne alınarak; davalının tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılarak, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılmasının sağlanması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle davalının adresinin bildirilmemesi hususu dava şartı olarak nitelendirilip, HMK.115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine yönelik hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.