3. Hukuk Dairesi 2019/4727 E. , 2019/7739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının kiracı olduğu (20) ve (21) nolu bağımsız bölümleri 03/12/2013 tarihinde satın aldığını, 17/12/2013 tarihinde ise (22) nolu bağımsız bölümü de aldığını, bu üç işyerini birleştirerek büyük bir iş yeri haline getirerek oğluna işyeri açmak istediğini, kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 1.000 TL olarak gösterilmiş ise de aylık kira bedelinin 2.500 TL olduğunu, kiracının 1.000 TL"yi önceki malikin banka hesabına kalan 1.500 TL" yi de elden verdiğini önceki malikten öğrendiğini, davalının 15/04/2014 tarihinden itibaren aylık 1.200 TL kira bedeli yatırmaya başladığını, 1.200 TL kira bedelinin rayiçlerin çok altında kaldığını belirterek esaslı tadilat ve işyeri ihtiyacı nedenleri ile davalının tahliyesine, tahliye işlemi gerçekleşene kadar yeni kira bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 3.500 TL olarak tespitine ve taşınmazın edinme tarihi olan 03/12/2013 tarihinden bu yana eksik ödenmiş olan kira bedelinin işlemiş olan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; T.B.K"nun 351/2. ve 350. maddeleri uyarınca kiralananın tahliyesine, yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle kira bedelinin tespiti davasının reddine yönelik olarak verilen karar Yargıtay 3.H.D.nin 13/06/2017 tarih ve 2017/2674-9967 E/K sayılı ilamı ile davalının temyiz itirazları yönünden; taşınmazın yapılacak işe uygun olup olmadığı konusunda araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği, davacının temyiz itirazları yönünden ise; sözleşmedeki artış oranı gözetilerek davalı kiracının ödediği miktardan az olmamak üzere kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile kira bedelinin 15/04/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 3.500,00 TL olarak tespitine, davalının kiralanandan tahliyesine dair verilen karar, bu defa davalının temyizi üzerine Yargıtay 3.H.D.nin 07/11/2018 tarih ve 2018/6583-11171 E/K sayılı ilamı ile davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, en son ödenen aylık kira bedelinden az olmamak üzere endekse (ÜFE) göre artış yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, kira bedelinin 15/04/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.404,39 TL olarak tespitine, tahliye hususunda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, söz konusu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15/04/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 5. maddesinde kira artışının TÜFE oranında yapılacağı kararlaştırılmış olup, 2014 yılı için ödenen aylık kira bedelinin 1.200,00 TL olduğu tartışmasızdır. Bu miktara uygulanacak TUİK tarafından yayınlanan ÜFE (oniki aylık ortalama) endeksi 7,36 olduğuna göre, bu oranda artış uygulandığında bulunacak olan kira bedeli 1288,32 TL olup, bu miktar 2015 yılı için davalı tarafından ödenen 1.300,00 TL den az olduğundan mahkemece 1300,00 TL kira bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekil 2014 yılı için ödenen kira bedelinin sehven 1.300,00 TL olarak kabul edilerek artış uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; davacı dava dilekçesinde 2015 yılı için aylık kira bedelinin 3.500,00 TL olarak tespitini istemiş, Mahkemece 1.404,39 TL ye hükmedilmiştir. Bu haliyle davanın kısmen kabul edildiği anlaşılmakta olup vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kısmen kabulü göre belirlenmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.