Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2221
Karar No: 2018/916
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2221 Esas 2018/916 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/2221 E.  ,  2018/916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekil ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 2646 ada 19 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümü boşanma aşamasında olduğu davalı eşi Nilgün ile davalı kızı ... tarafından oturulmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve 1.500,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, boşanma davasının kesinleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; ".. Somut olaya gelince; taraflar arasında görülmekte olan ... . Aile mahkemesinin 2010/673 Esas sayılı dosyasında verilen 25.04.2011 tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmaz dışında ... Mahallesi ... Sokak No:22 D:4 adresinde bulunan taşınmazın aile konutu olarak belirlendiği, taraflar arasında görülen boşanma davasının halen derdest olduğu verilecek kararın eldeki davayı etkileyebilecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davacı ile davalı ... arasında görülmekte olan ... Aile Mahkemesi"nin 2013/877 Esas 2014/9 Karar sayılı dosyasının sonucunun eldeki dava bakımından HMK"nun 165/1. maddesi gereğince bekletici mesele (ön sorun) yapılması ve o davanın sonucuna göre bir karar vermek üzere hüküm bozulmalıdır." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2646 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı bulunduğu ve anılan bağımsız bölümde davalı eş ve kızının birlikte oturdukları, tarafların ... Aile Mahkemesinin 21.11.2014 tarih 2013/877 Esas, 2014/9 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları ve kararın 11.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davalıların davacıya ait bağımsız bölümde oturmasının haklı ve geçerli bir nedene dayandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Çekişmeli taşınmazın halihazırda davalı ... tarafından kullanıldığı davalı ..."nin de kabulünde olduğuna göre mahkemece adı geçen davalı yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
    Ne var ki, davalı ... boşanma kararının kesinleşmesi ile çekişme konusu taşınmazı boşalttığını savunmuş, bu savunması doğrultusunda ikametgah belgesi ve kira sözleşmesi ibraz etmiştir. Ancak, davalı ..."ün ileri sürdüğü ikametgah belgesinde hangi tarihten itibaren bu adreste oturduğu konusunda açıklık bulunmamaktadır.
    O halde, öncelikle davalı Nigül"ün ikametgah belgesinde belirtilen adreste hangi tarihten itibaren oturduğunun saptanması, davalının davacı taşınmazını kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise hangi tarihte kullanıma son verdiğinin tespiti ile gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle elatmanın olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalılar vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    Somut olaya gelince; tarafların boşanmalarına ilişkin kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11.02.2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 04.05.2011 tarihinde açıldığı dosya kapsamı ile sabittir.
    Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Taraflar arasında boşanma davası devam ederken, bu davanın açıldığı, boşanma kararının yargılama aşamasında kesinleştiği, dava tarihi itibariyle evliliğin devam ettiği, taşınmazın aile konutu olup davalı eş ve kızı tarafından kullanılmasının haksız ve kötüniyetli sayılamayacağı tartışmasızdır. Bu durumda, ecrimisil istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalılar vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi