3. Hukuk Dairesi 2019/4882 E. , 2019/7842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, abonesi olan davalı borçlunun 2008 yılı 12. ayı ve 2009 yılı 2, 4, 7 ve 8. aylarına ait tahakkuk etmiş borçlarını ödememesi üzerine, davalı aleyhine başlatılan icra takibininin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi, şirketlerinin en yoğun çalıştığı dönemlerde dahi aylık 200-250 TL civarında fatura geldiğini, şirketin çalışmadığı dönemde yüksek elektrik faturaları gelince sayaçta arıza olabileceğini düşünerek davacıya müracaat ettiklerini, sayacın sökülerek yeni sayaç takıldığını, daha sonra sökülen sayacın arızalı olduğunun bildirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; mahkemece 11.10.2010 tarih ve 2009/829 E. 2010/573 K. sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.03.2012 tarih ve 2011/14930 E. 2012/3250 K. sayılı ilamı ile,"" davalı vekili, temyizinde arızalı sayacın 04/05/2008 tarihinde değil 04/05/2009 tarihinde değiştirildiğini ve uyuşmazlık konusu tüketimin arızalı sayaç dönemine ilişkin olduğunu belirtmiştir. Mahkemece anılan husus üzerinde durularak toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; anılan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davalı şirketin sayacı 04/05/2009 tarihinde değiştirdiği, bilirkişi raporuna göre dava konusu tüketimlerin arızalı sayacın değiştirildiği 04/05/2009 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olduğu, bu tarihten sonrasına ilişkin bir talep bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2014/11918 Esas - 2015/6528 Karar sayılı ve 17/04/2015 tarihli kararı ile; "... mahkemece, dava konusu icra dosyasının dosya içerisine alınması sonrasında, davacı tarafından talep edilen dönemlerin 2008 yılı 12. ayı ile 2009 yılı 2,4,7 ve 8. aylarına ilişkin olduğu gözönüne alınarak, yukarıda anılan bozma ilamındaki gerekçeleri karşılayacak şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, taraf delilleri toplanmalı, akabinde bilirkişiden ek rapor veya konusunda uzman başka bir bilirkişiden, davacı tarafın davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında yeni bir rapor aldırılarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve
yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur.Mahkemece, 05/07/2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunu hazırlayan bilirkişilere 08/06/2017 tarihli ek rapor hazırlatılmıştır .
Mahkemece, bilirkişi ek raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, yeniden rapor alınmasının bilirkişilerin yetersiz olduğu dikkate alındığında dosyaya bir yarar kazandırmayacağı, tahakkuk tarihlerinde sayaç bozuk olduğu gerekçesi ile davalı temsilcisinin duruşmadaki ortalama kabulüne göre her dönem için aylık 225,00 TL lik tüketim olduğunun kabulü ile 3 dönem yönünden 675 TL asıl alacak ve re"sen hesaplanan 145,25 TL gecikme zammı ve KDV"si yönünden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin alacak ispat edilemediğinden bu yönden davanın reddine, alacak likit ve belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK."nun 278-279.maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Somut olayda, hakim hukuk bilgisi ile aydınlatamayacağı özel uzmanlık gerektiren teknik bir konuda kendiliğinden hesaplama yaparak hüküm oluşturduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, farklı bir uzman bilirkişiye rapor hazırlatılarak önceki raporlar arası oluşan çelişkilerin giderilmesi ,itirazların karşılanması sağlanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.