3. Hukuk Dairesi 2020/7606 E. , 2021/3522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 05/12/2016 tarihinde sıfır olarak 62.701,49 TL bedelle davalı firmadan araç satın aldığını, aracın 07/04/2017 tarihinde yakıt hortumunun patlaması nedeniyle arızalandığını ve yol yardımı ile servise getirildiğini, servis tarafından arıza giderilerek 11/04/2017 tarihinde kendisine teslim edildiğini, ancak bir gün sonra aracın tekrar yolda kaldığı ve yol yardımı ile servise getirildiğini, ikinci arızalanma nedeniyle servise getirildiği esnada aracın tamiri yerine değişimini istediğini ancak servisin aracın V Kayışının değiştirilerek arızanın giderildiğini ve kendisine teslim edildiğini, ancak aracı teslim alırken satış sözleşmesini feshettiğini, ileri sürerek ödenen 63.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, dava konu edilen ... plaka sayılı 2016 Model 1.4 TDI BMT 90 PS Comfortline Man tipi WVWZZZ6RZHY066207 Şasi no"lu otomobilin davalı firmaya iadesine, karar verilmiştir. Davalının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince incelenerek; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Somut olayda, davacının davaya konu edilen aracı 05/12/2016 tarihinde sıfır olarak 62.701,49 TL bedelle davalı firmadan satın aldığı, aracın 07/04/2017 tarihinde yakıt hortumunun patlaması nedeniyle arızalandığı ve yol yardımı ile servise getirildiği, servis tarafından arıza giderilerek 11/04/2017 tarihinde davacıya teslim edildiği, aracın teslim edildikten bir gün sonra 12.04.2017 tarihinde aracın tekrar yolda kaldığı ve yol yardımı ile servise getirildiği, yetkili servis tarafından e V Kayışının değiştirildiği ve aracın davacıya teslim edildiği, davacının aracı teslim alırken iş emrine" "satış sözleşmesini feshettiğimi yasal yollara başvuru hakkım saklı kalmak kaydıyla aracı teslim aldım" " aracın tamirini talep etmediğimi, aracın aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebimin reddedildiği, araç satış sözleşmesini feshederek ödediğim bedelin iadesini talep ederek yasal yollara başvuru hakkımı saklı tutarak aracımı teslim aldım" açıklamasının şerh düşüldüğü dosya kapsamı ile sabittir.
Somut olayda uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının 12. 04.2017 tarihinde yetkili servise başvurusunda onarım talep edilip etmediği hususunun ve araçta mevcut ayıp olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece, davalı satıcının aracın ikinci arızalanmasında davacı tüketicinin onarım hakkını kullandığını yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı tarafından sunulan servis kayıtlarının incelenmesinde, davacının 12.04.2017 tarihli "araç çalışmıyor" şikayeti üzerine düzenlenen müşteri istek formunun müşteri istekleri ve şikayetleri bölümünde " araç çalışmıyor, tespit işlem yapılması, onarım " açıklamasının bulunduğu ve söz konusu formun davacı tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda araçta meydana gelen arızanın ayıp niteliğinde olduğu ve bu ayıbın garanti kapsamında giderildiği için mevcut haliyle ayıplı olmadığı görüşü mütaala edilmiş, davacı 12.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, yakıt hortumu değiştirilerek arızanın giderilmediği, aracın yakıt kaçağından kaynaklı V kayışını kopardığı ve motoru çalışmaz hale getirdiğini, V kayışının kopmasından dolayı motorun ne oranda etkilendiğinin belli olmadığı, motorun % 50 oranında olumsuz etkilendiğini ileri sürmüştür. Gerçekten de alınan bilirkişi raporunda araçtaki yakıt kaçağından dolayı V kayışının kopmasının, aracın motorunu çalışmaz hale getirmesinin motorda arıza meydana getirip getirmediği anılan arızın motoru etkileyip etkilemediği hususunda açıklama içermemektedir. Anılan hususlar yönünden bilirkişi raporu yeterli değildir. Hal böyle olunca Mahkemece, davacının imzasını taşıyan 12.4.2017 tarihli müşteri istek formundaki onarım talebi dikkate alınarak, araçtaki V kayışının kopmasının, aracın motorunu çalışmaz hale getirmesinin motorda arıza meydana getirip getirmediği anılan arızın motoru etkileyip etkilemediğini içeren ve tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve itirazlarını da karşılar şekilde bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.