17. Ceza Dairesi 2019/12982 E. , 2019/16683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SUÇ : Karşılıksız Yararlanma
HÜKÜM : Düşürülmesi
Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahallinde keşif yapılması talebinin reddine dair İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 17/01/2019 tarihli ve 2019/415 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 22/01/2019 tarihli ve 2019/591 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 01/07/2019 gün ve 94660652-105-34-3498-2019-Kyb sayılı Kanun Yararına Bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 09/07/2019 gün ve 2019/71286 sayılı yazılarıyla Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İstem yazısında;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 83/1. maddesinde yer alan, "Keşif, hâkim veya mahkeme veya naip hâkim ya da istinabe olunan hâkim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. " şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kural olarak keşfin hâkim veya mahkeme tarafından yapılacağı, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından da yapılabileceği, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 12/09/2017 tarihi, 2016/14702 Esas ve 2017/9657 Karar sayılı ilâmında yer alan, "Şüphelinin işyeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğalgaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının ve kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tesbiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı ve kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tesbiti amacıyla keşif yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı"nca CMK 83, 162 maddelerine istinaden Sulh Ceza Hâkimliği"nden talepte bulunulması gerektiğinden..." şeklindeki açıklamalara nazaran, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğince keşif talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. Denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
Karşılıksız yararlanma suçu için yapılan soruşturmada suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla keşif yapılması gerekmekte olup, yapılması gereken keşif konusunda karar vermenin Sulh Ceza Hakimliğinin görevi kapsamında olup-olmadığı hususunun tartışılması gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ görevlilerince 25/12/2017 tarihinde 590016 sayılı “kaçak su ve usulsüz su kullanım ile mühürleme tutanağı” ile ... isimli şahsın “sözleşmesiz, sayaçsız, sperial hortum ile su kullanmaktadır” şeklinde tutanak düzenlendiği,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca ise 01/04/2018 tarih ve 2018/61290 Soruşturma numarası üzerinden abonesiz sayaçlı su kullandığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müşteki İSKİ vekilinin 13/04/2018 tarihli dilekçesi ile CMK 173. maddesi gereğince bu karara itiraz edildiği, itirazı inceleyen İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 14/05/2018 tarih ve 2018/4041 Değişik İş sayılı kararı ile “şüphelinin sayaçsız su kullandığı, dosyanın bilirkişiye gönderilip sunacağı rapor doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından eksik inceleme nedeniyle itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına” şeklinde karar verildiği,
Bu karar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden “mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif icra edilerek suç vasfının tayini ve tarafların kusur durumunun tespiti gerektiği, işin aciliyetinin bulunmadığı, hakimin yapabileceği keşif ve tayin edeceği bilirkişi marifetiyle düzenleteceği kusur raporuna muhtaç olduğu anlaşıldığından; evrak aslı ekte gönderilmiş olup, CMK 162/1. madde uyarınca ikmal edilecek evrakın Cumhuriyet Başsavcılığımıza iadesi kamu adına talep olunur” şeklinde talepte bulunulduğu,
İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce (nöbetçi) 05/06/2018 tarih ve 2018/5047 Değişik İş sayılı kararı ile “CMK’nun ilgili maddelerince soruşturma aşamasında yapılacak işlemlerin bir kısmının Cumhuriyet Savcıları tarafından, bir kısmının da 6545 sayılı Yasanın madde 48 ile değişik 5235 sayılı Yasanın 10. maddesi( Sulh Ceza hakimliği; Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hakimliği kurulmuştur) ile kurulan sulh ceza hakimleri tarafından verileceği belirtilmiştir. Bu işlemlerin hakim tarafından verilmesi zorunlu olanları CMK’nın ilgili maddelerinde tahdidi olarak sayılmıştır. Bu açıklamalar tahtında Sulh Ceza Hakimliğince verilmesi zorunlu kararlardan olmadığı, ilgili Cumhuriyet Savcılığınca CMK’nın 160-161. maddelerine göre karar verilebileceği anlaşıldığından” şeklinde talebin reddedildiği,
Bu karara İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıntısı 07/06/2018 tarihli yazılarında yer aldığı gibi itiraz edildiği,
Kararın değiştirilmesine yer olmadığı düşüncesinde olan İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliğince itirazın İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğince 18/06/2018 Tarih ve 2018/5224 Değişik İş sayılı kararı ile “İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/06/2018 Tarih ve 2018/5182 Değişik İş sayılı kararında düzeltilecek herhangi bir husus bulunmadığından yerinde bulunmadığından” şeklinde itirazın reddedildiği ve bu karara karşı da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2018 tarihli yazılarına istinaden de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10/07/2018 tarihli talepleri üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/07/2018 tarihli istem yazısı ile Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulduğu, itiraz üzerine İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği kararının olağan kanun yolu kapalı bir şekilde verilip kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyanın Dairemizce incelenmesi üzerine 25.03.2019 tarih, 2018/5564 Esas ve 2019/4736 Karar sayılı ilamı ile İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğince 18/06/2018 tarih ve 2018/5224 Değişik İş sayılı kararının Kanun Yararına Bozulmasına karar verildiği, dosyanın müteakip işlemlerin yerine getirilmesi için iade edildiği ancak kararımız öncesinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği’nden 15/01/2019 tarihli yazı ile “mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yaptırılarak usulüne uygun düzenlenecek keşif zaptı ve bilirkişi raporunun dosya içine eklenerek ikmal edilecek evrakın C.Başsavcılığımıza iadesi” şeklinde talepte bulunulduğu, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliğince 17.01.2019 tarih ve 2019/415 Değişik İş sayılı karar ile “Talep gereğinin Cumhuriyet Savcılığı tarafından yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmakla” şeklindeki gerekçe ile itiraz yolu açık olmak üzere talebin reddedildiği,
Bu karara İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıntısı 18/01/2019 tarihli yazılarında yer aldığı gibi itiraz edildiği,
Kararın değiştirilmesine yer olmadığı düşüncesinde olan İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliğince itirazın İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğince 22/01/2019 tarih ve 2019/591 Değişik İş sayılı kararı ile “talep gereğinin Cumhuriyet Savcılığı tarafından yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmakla” şeklindeki gerekçe ile itirazın reddedildiği ve bu karara karşı da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/02/2019 tarihli yazılarına istinaden de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 01/07/2019 tarihli talepleri üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/07/2019 tarihli istem yazısı ile Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulduğu, itiraza konu İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği kararının olağan kanun yolu kapalı bir şekilde verilip kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kanun Yararına Bozma talebine konu dosyanın incelenmesinde yukarıda ayrıntıları ifade edildiği gibi daha önce aynı soruşturma evrakı üzerinden 01/06/2018 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği’nden talepte bulunulduğu ve bu talebin reddi sürecinde sonuç olarak İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nden verilen red kararına karşı 10/07/2018 tarih ve 94660652-105-34-9532-2018-KYB sayılı Kanun Yararına Bozma talebine istinaden dosya incelenip, nizayı çözen nitelikte 25/03/2019 tarih, 2018/5564 Esas ve 2019/4736 Karar sayılı kararımız ile Kanun Yararına Bozma yolunda karar verildiği, Kanun Yararına Bozma talep ve süreci devam ederken ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebin sonucunu beklemeden 15/01/2019 tarihinde tekraren bu defa İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği’nden “mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yaptırılarak usulüne uygun düzenlenecek keşif zaptı ve bilirkişi raporunun dosya içine eklenerek ikmal edilecek evrakın Cumhuriyet Başsavcılığımıza iadesi CMK’nun 162/1. maddesi uyarınca kamu adına talep olunur.” şeklinde talepte bulunup bu talebin reddi üzerine sürecin işletilip bu defa da incelenmekte olan dosya ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 22/01/2019 tarih 2019/591 Değişik İş sayılı kararının Kanun Yararına Bozma talebine konu yapıldığı, açıklanan şekilde aynı soruşturma evrakı üzerinden, aynı amaca yönelik Kanun Yararına Bozma yolu ile Dairemizce nizayı çözen ve yol gösterici nitelikte bir karar verilmiş olduğu, incelenmekte olan dosya benzer hukuki hatalar içeren nitelikte olsa da soruşturma evrakı ve konusu aynı olduğu tespit edilen Kanun Yararına Bozma talebi hakkında yeni bir karar verilmesinde hukuki bir yarar bulunmadığı anlaşıldığından Kanun Yararına Bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda belirtilen nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/07/2019 tarih ve 2019/71286 sayılı ihbarname içeriğindeki talep yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin (REDDİNE),
Dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.