22. Hukuk Dairesi 2019/7730 E. , 2019/19455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalıya ait işyerinde 25.07.2012- 21.06.2014 tarihleri arasında çalıştığını, 21.06.2014 günü işe gittiğinde güvenlik görevlisince içeriye alınmadığını ve işe başlatılamadığını, davacının ücretinin ödenmesi koşulu ile fazla çalışma yapabileceğini işverene söylediği, bayramlarda çalıştığını, fakat bu ücretlerinin kanuna aykırı olarak iki yevmiye yerine tek yevmiye olarak ödendiğini, 20 günlük ücret alacağının bulunduğunu, fazla mesai yaptığını ancak karşılığını alamadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin alacağı, dini bayram ve resmi tatil çalışmasından doğan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının doğru olmadığını, paketleme bölümünde çalışan davacının yaptığı işin niteliği ve yoğun olmaması sebebi ile bu bölümde fazla mesai yapılmadığını, farklı bölümlerde fazla mesai yapılmış ise bu fazla mesailerinin bordrolarda belli olup karşılığının ödendiğini, davacının genel tatil ve bayram günlerinde de çalışmadığını, az da olsa çalışmış olsa bile karşılığının kendisine ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını,davacının 21-23-24.06.2014 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediğini ve devamsızlık nedeni ile iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre tanık anlatımlarına göre, davacının işi kendisinin terketmiş olduğunu ve son gün tartışmadan sonra işe gelmeyeceğini söyleyen davacının hizmet sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiği kabul edilerek, kabulü ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri reddedilmiş, yıllık izinlerini kullandığı imzalı belgelerle anlaşıldığı gerekçesi ile de yıllık izin ücreti alacağı talebi reddedilmiş, ulusal bayram ve genel tatil çalışma alacağı konusundaki talebi ise reddedilmekle birlikte bu hususta red gerekçesine yer verilmemiştir. Davalı ikrarı ile davacının çalıştığının sübuta ermiş olduğu ancak karşılığının ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile ücret alacağı konusundaki talebin de kabulüne karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.03.2019 tarihli bozma ilamı ile karar bozulmuş bozma ilamına uyan Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hizmet sözleşmesinin kim tarafından, ne şekilde feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen karar, usulü kazanılmış hak oluşturmaz ve Yargıtay’ın maddi hatalı kararından dönülmesi mümkündür.
İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanır ise de ihbar tazminatına hak kazanamaz.
Somut olayda; Dairemizce bir önceki bozma ilamında iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmesine karşın , bozma kararı içeriğinde maddi hataya dayalı olarak kıdem tazminatıyla birlikte ihbar tazminatının da hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiş, bozmaya uyan Mahkemece ise kararda maddi hata bulunduğu gerekçesi ile ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, işçinin haklı nedenle feshi halinde ihbar tazminatına hükmedilemeceyeceğine dair Mahkeme gerekçesi yerindedir. Ancak Dairemizin 26.03.2019 tarihli ilamında somut olay bakımından işçinin haklı feshi kabul edilmiş ise de bu değerlendirmenin maddi hataya dayandığı; somut olayda, ilk bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı işveren tarafından davacıdan fazla mesai yapmasının istendiği, davacının da ücretinin ödenip ödenmeyeceğini sorduğu, amirleri tarafından ödenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine mesai saati bitiminde davacının işten ayrıldığı, ertesi gün işe geldiğinde işveren talimatıyla güvenlik görevlileri tarafından işe alınmadığı ve akabinde de hakkında devamsızlık nedeniyle tutanaklar tutulduğu anlaşılmaktadır. Dairemiz incelemesinden geçen fesih tarihi, fesihe konu olayın, fesih sebebinin aynı olduğu 15.05.2019 tarihli, 2017/21958 – 2019/10686 sayılı emsal dosyada isabetli olarak kabul edildiği üzere iş sözleşmesi işveren tarafından işe alınmamak suretiyle eylemli şekilde feshedilmiş olup sonrasında düzenlenen devamsılzık tutanaklarına itibar etmek mümkün değildir. Bu halde işi sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshediliğinin kabulü dosya içeriğine uygun düşmektedir. Netice itibariyle ihbar tazminatının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.