3. Hukuk Dairesi 2018/480 E. , 2019/7978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tarafların sulh oldukları anlaşılmakla 05.05.2017 tarihli sulh ve ibraname protokolün aynen tasdikine dair karar verilmiş, davalı/birleşen davacı vekili tarafından 08.09.2017 tarihli dilekçe ile 09.11.2015 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila ikmal iadesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece; talebin reddine dair verilen 14.09.2017 tarihli ek kararın süresi içinde davalı/birleşen davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada; davacı-kiracı tarafından, davalı-kiraya veren aleyhine, ödediği depozitonun iadesi amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsili talep edilmiş, karşı dava ve birleşen davalarda kiraya veren tarafından asıl davacı-kiracıdan hor kullanma tazminatının tahsili ile uğranılan gelir kaybının tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece; asıl davada; davalı ..."nun İstanbul 22. İcra Dairesinin 2012/12555 esas sayılı takip dosyasına 20.000 USD depozit alacağı ve 1.748,50 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.748,50 USD kısım için vaki itirazın iptaline, bu kısım için takibin devamına, kötü niyet tahakkuk etmediğinden icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığına, karşı dava ve birleşen davada; 30.000 TL hasar bedeli, 30.711,33 TL kira kaybı, 630,00 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 61.341,33 TL"nin dava tarihinden itibaren davalı ... Üniversitesinden alınıp davacı ..."na verilmesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 06.02.2016 tarih 2016/7690 E. - 7240 K. sayılı ilamı ile asıl dava yönünden; depozitonun iade şartlarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulup takas mahsup talebi değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle,
karşı ve birleşen dava yönünden; asıl ve birleşen dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması, her bir dava yönünden kurulan hükümde de o dava ile ilgili yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamından sonra davalı-karşı/birleşen davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dilekçesi ile davacı-karşı/birleşen davalı ile anlaştıklarını yapılan sulh anlaşmasına göre davanın konusuz kaldığını, karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Bunun üzerine mahkemece; tarafların sulh oldukları anlaşıldığından sulh protokolünün aynen tasdikine, tarafların karşılıklı talepleri olmadığından vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı-karşı/birleşen davacı tarafından 08.09.2017 tarihli dilekçe ile mahkemeden; ilk kararın ardından dosyanın temyiz aşamasında iken Hisar Veraset ve Harçlar Dairesine yazılan 2.308,12 TL harcın tahsili amacıyla yazılan müzekkerenin bila ikmal iadesi talep edilmiş, mahkemece 14.09.2017 tarihli ek karar ile talebin reddine karar verilmiş, iş bu ek karar davalı-karşı/birleşen davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Harçlar Kanunu’nun 8’inci maddesine göre, “Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvel alınmış olan karar ve ilam harcı müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.”
Buna göre Bozulan karara ait harcın, bozmayı müteakip verilen kararda hesaplanan harçtan mahsup edilmesi kanun hükmü gereği olup mahkemece mahsup yapılmaksızın fazla karar ve ilam harcına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı-karşı/birleşen davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.