Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/30190
Karar No: 2013/1951
Karar Tarihi: 24.01.2013

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/30190 Esas 2013/1951 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/30190 E.  ,  2013/1951 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/01/2012
    NUMARASI : 2011/157-2012/13

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.09.2012 tarih, 2012/9658-26936 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkin olup, anılan haczedilmezlik şikayeti,  İİK.nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre  şikayet konusu haciz işleminin şikayette bulunana tebliğinden itibaren başlar. Ancak şikayetçi, haciz istemini, tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı tabiidir. Öte yandan, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.
    İcra dosyasında borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması ile hacizden haberdar olduğu sonucuna varılmış ise de; tapu müdürlüğünce gönderilen 06.07.2009 tarihli tescil istem belgesi ile aynı tarihli başvuru istem belgesinin incelenmesinde aile konutu şerhinin borçlunun eşinin başvurusu ile konulduğu anlaşılmış olup, bu durum borçlunun da aynı tarihte hacizden haberdar olduğu sonucunu doğurmaz.
    Bu durumda, borçlunun haczi öğrendiğini bildirdiği tarihin aksi yazılı belge ile ispatlanamadığından ve bu tarihe göre şikayet İİK.nun 16.maddesinde öngörülen yasal sürede olduğundan mahkemece istemin süre yönünden reddi isabetsizdir.
    Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan hacdedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir.
    Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Burada önemli olan ipoteğin fekki için yazı yazıldığı tarih değil, ipoteğe konu borcun ödendiği tarihtir.
    Somut olayda 17.06.2009 tarihinde haczedilen taşınmazın tapu kaydında Ziraat Bankası lehine 03.11.2006 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı tesbit edildiğine göre; haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği yöntemince araştırılıp, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken bankanın yazı cevabındaki ipoteğin fekki için yazının yazıldığı tarih esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ  : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.09.2012 tarih ve 2012/9658 E, 2012/26936 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi