3. Hukuk Dairesi 2018/7362 E. , 2019/8010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 18/01/2012 tarihli encümen kararı ile , Belediye hizmet binasının batı kısmında yer alan 2000 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ve üzerindeki sera alanının kiralanmasına ilişkin beş yıllık sözleşme bulunduğunu, sözleşme süresine güvenerek seracılık faaliyetini yürütebilmek için yapılar inşa ettiğini, faaliyet gösterdiği alanı çevirerek korumaya aldığını, sulama sistemi kurarak uzun süreli yatırım planı yaptığını, sözleşme devam ederken ... Milli Emlak Müdürlüğü"nün 19/07/2013 ve 09/09/2013 tarih sayılı yazıları ile, söz konusu kiralama işleminde ..."nın yetkisiz olması nedeniyle kiralananın tahliyesi yönünde bildirim yapıldığını, tahliye ve yıkım tehdidi karşısında kiralananın terk edilmek zorunda kaldığını ve Erzincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/102 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, davalının kira sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirmemesi nedeniyle, kira süresi boyunca elde edeceği kardan mahrum kaldığını, müspet zarar gördüğünü, belirterek uğradığı zararın şimdilik 10.000TL "sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu yerin Maliye Bakanlığı tarafından belediyeye tahsis edilen yerin bir parçası olduğunu, tasarruf ve kullanım hakkının belediyeye ait olduğunu, kiralanan alanın bir adet örtülü yumuşak sera alanı olduğunu ve yapılı şekilde davacıya teslim edildiğini, delil tespiti sonrası alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, mahrum kalınan kar oranının da varsa ticari defterlere göre tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca 3. kişi idarenin ihtarları ile tahliyenin gerçekleşmesinde kusurun davacıda olduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.09.2017 tarih, 2017/2183 Esas, 2017/11659 Karar sayılı ilamı ile, ".... 6098 sayılı TBK"nun 358. Maddesi delaletiyle 309. maddesi hükmü de değerlendirilerek
davacı kiracının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshinin haklılığı üzerinde durarak, feshin haklı olması halinde kar kaybına ilişkin maddi zararın bilirkişi marifeti ile belirlenmesi...." gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacının, aleyhine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Mahkemece reddedilen 10.000TL yönünden 1.200TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, fazla miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan " Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 2.180TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine " ifadesi çıkartılarak, yerine " Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ye göre 1.200TL nisbi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine " ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.