Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2382
Karar No: 2019/8032
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2382 Esas 2019/8032 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2382 E.  ,  2019/8032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, taraflar arasında 01.05.2007 başlangıç tarihi 3 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiğini, davalının Mayıs ve Haziran 2010 dönemine ait kira bedellerini ödemediğini, sözleşme gereği 2 aylık kira bedeli ile bu döneme ait kira bedellerinin tamamının muaccel hale geldiğini, davalı aleyhine takip başlatıldığını; ancak, haksız ve kötü niyetli olarak imzaya ve takibe itiraz edildiğini ileri sürerek; davalının haksız kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin Aralık 2010 sonuna kadar tahakkuk etmiş olan 44.000 TL tutarındaki asıl alacak üzerinden işlenmiş yasal faiziyle birlekte devamına, takip durduğundan %40"tan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıya geçmiş dönem borcu bulunmadığını, kira kontratı üzerindeki imzanın davalıya ait olmadığını, gerek sözleşmenin ve gerekse bu sözleşme hükümlerine göre artırılmış olan kira bedelinin müvekkil tarafından kabulünün mümkün olmadığını; kira kontratının geçerli olduğu varsayılsa bile yine yerleşik Yargıtay içtihatları, tahliye halinde muacceliyet kaydının işletilme imkanı bulunmadığı yönünde olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; borçlunun takip dosyasındaki İstanbul 2.İcra Müdürlüğünün 2010/20223 E.sayılı takip dosyasında 60.000.00 TL kira alacağı, 36.098.00 TL faiz alacağına yapmış olduğu itiraz ile takibin 60.036.98-TL üzerinden, takibin asıl alacak üzerinden % 9 faiz işletilerek tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz incelemesini yapan, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 30/06/2015 tarihli 2015/3907 Esas, 2015/6643 Karar sayılı ile; " davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde ödenmeyen Mayıs-Haziran 2010 aylar kirası ile muacceliyet koşulu uyarınca 2011 yılı Nisan ayına kadar olan aylar kirasının da tahsili istenildiğine göre değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağı üzerinden yapılması gerekirken, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirasının da değerlendirmeye tabi tutulması yeni yasal düzenleme karşısında doğru görülmemiştir ” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın kısmen kabulü ile, İstanbul 2. İcra müdürlüğü"nün 2010/20223 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 10.535,00 TL asıl alacak, 80,33 TL takip tarihine kadar işleyen faiz olmak üzere toplam 10.615,33 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, takibin bu şekilde devamı ile İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır.
    Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
    Bununla birlikte,her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur.
    Burada önemle vurgulanmalıdır ki, bir kimseye diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olmasıdır. İşte bu nedenledir ki, dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması olanaklı değildir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 18.11.2009 günlü ve 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında da aynı ilkeye yer verilmiştir.).
    Somut olayda; davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde ödenmeyen Mayıs ve Haziran 2010 aylar kirası ile muacceliyet koşulu uyarınca 2011 yılı Nisan ayına kadar olan aylar kirasının da tahsilini istemiş,taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 12. maddesinde de kira bedellerinin zamanında ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin ödeneceğine ilişkin muacceliyet koşuluna yer verilmiştir.
    Uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında 12.07.2012 Tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6353 sayılı Kanunun 53. maddesi ile 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesi değiştirilmiş olup,bu yeni yasal düzenleme karşısında muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası davalı kiracının sıfatına göre geçersiz hale gelmiştir.
    Davacı tarafın, dava açıldığı tarihteki mevzuat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda muacceliyet şartına bağlı olan kira bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa değişikliği gereği,muacceliyet şartına bağlı kira bedellerine yönelik talebinin kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.
    Bu durumda; ilk derece mahkemesince, dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı gözetilmeden; davalı yararına 4.006.08 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 436/2. maddesi gereğidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm metninden "davalı vekili lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca tayin olunan 4.006,08 TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine” ifadelerinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi